Türkiye gerçekten yol ayrımında mı?

Bir yol ayrımında mıyız zaman gösterir. Ama Türkiye'nin bir çıkmazda olduğu kesin. Kafasının karışık olduğu, ülkelerin "güvenilmez"  bulduğu,  "dost veya müttefik" saymada tereddüt yaşadıkları aşikâr. Rusya ve ABD'yi bile birleştirdik ya, Türkiye konusunda?

Bu başarı Türkiye'ye yeter!

10 asırdır düşman olan Katolik ve Ortodoks dünyası dahi İstanbul'da barıştılar. Az zamanda çok büyük düşmanları barıştırdık.  Bu yazının yazıldığı saatlerde, henüz Trump-Erdoğan zirvesi olmamıştı.

Zirveden beklediğimiz bir şey yok yokta, iktidar tarafı ille de içerde kullanacağı bir "mucize" bekliyor. Ülkeyi bu küresel tezgâhtan kurtaracak, bir mucize peşinde koşacaklarına hiç ihtimal vermiyorum. Bu önyargı filan değil, kumaşımız belli?

Yine de,  Sayın Erdoğan'ın "nokta" çıkışlarına bakıp, "çıkmamış candan ümit kesilmez" diyoruz. Trump,  bildiğiniz zırdeli?  Bir delilik yapıp, Sayın Erdoğan da buna pabuç bırakmazsa, işler başka türlü gelişebilir. Yani bir,  "ya herro, ya merro" yaşanabilir. 

Bunun ülkeye bir faydası olur mu?  Bence "ABD bizi kandırdı" veya  "ABD bizi arakadan vurdu" demekten daha iyi? Bir de, ABD başkanı Trump'ın bizimkileri ikna ettiğini düşünün:  Salih Müslim'in Türkiye'ye davet edildiğini, Türkiye'nin PYD'yi unutup İran'a kükrenildiğini? 

Olmaz demeyin, olur!

Nice olmaz dediklerimiz olmadı mı?

ABD'nin Türkiye'den beklediği, Kuzey Irak gibi, Kuzey Suriye'yi de benimsememiz, Barzani gibi Salih Müslim ile de gurur duymamız. Ve sonrada İran'a çatmamız. Çünkü sağlam komşu bir İran kaldı. İran'la da bozuşunca, değme Trump'ın keyfine?

Neyse. İnşallah bu dediklerimiz olmaz. 

ABD ile menfaatler doğrultusunda yeni bir yol haritası geliştirilir. Tabi bir menfaat varsa ki ben, olduğunu düşünmüyorum. Avrupa konusunda aynı şeyi düşünmüyorum. Avrupa ile büyük ticaretimiz var. AB eşiğinden ayrılıp, egemen bir devlet statüsünde, ilişkilerimizi geliştirmemiz her zaman menfaatimize olur.

Rusya'dan, cılızda olsa bir açıklama geldi PYD konusunda ancak, Türkiye, İran ve Suriye her şeyi geride bırakıp el sıkışmadıkça, hem bu ülkeler hem de biz, ABD-Rusya arasında top gibi oynanırız. Salih Müslim ile el sıkışacağıma, PYD ile dost olacağıma, Esad ile el sıkışır meşru Suriye yönetimi ile olurum. Zaten ABD ve Rusya, bizim Esad inadımızı kullanıyor.

Devlet yönetme de inat olmaz. Kan davası güdülmez. Türkiye 15 Temmuz ertesinde ABD konusundaki açıklamalarının arkasında durup, gereğini yapsaydı, bugün, Trump bizim peşimizden koşardı.  Belki Rusya ve Çin, Türkiye ile daha sağlam ilişkiler kurardı.

Bize, ABD için kendilerini satacakmışız gözüyle bakıyorlar. Ülkeler de insan ilişkileri gibi güven isterler ama AKP iktidarı, sicilinden dolayı, ne yazık ki bu güveni veremiyor. 

Baksanıza Filipinler Devlet Başkanı Duterte bile bizimle kafa buluyor. Sayın Erdoğan 10 dakika görüştükten sonra Duterte diyor ki:   Türkiye Asya'da mı yoksa Asya ile Avrupa arasında köprü mü olacağı konusunda kararsız. 

Elin adamı,  olayı görüyor! 

Bizde görelim. Kararsızlık en kötü karadan daha iyidir demişler. Karar verelim:  ABD'den Türkiye'ye dost olmaz, artık yeter!

ABD, İncirlik'i boşaltsın buna gücünüz yetmiyorsa, uçuşlar yasaklansın. Ta ki, bizim önceliklerimizi dikkate alana kadar. Türkiye, Almanya ile zıtlaşacağına ABD ile zıtlaşmalı. Almanya'da o kadar vatandaşımız var. Ticaretimiz var. 

Alman vekillerin İncirlik'e inmesine karşı oluyoruz ama PYD'ye silah taşıyan ABD uçaklarının inmesine sesimiz çıkmıyor.  Biri vekil indiriyor, öbürü ağır silahlar. İnsin demiyorum yanlış anlaşılmasın, tutarsızlıktan ve orantısızlıktan söz ediyorum. Bana kalsa, Türk toprağına bir yabancı bir kuş bile inmesin. 

Prof. Dr. Haydar Baş,  "Ne AB, Ne ABD" derken, ne kadar isabetliymiş değil mi? 

Gördünüz mü hacılar!

Haydar Hoca niye "Bağımsız Türkiye" diyormuş, anladınız mı? Yoksa Haydar Hoca yerine Bush, Obama'ya güvendiğiniz gibi şimdi de Trump'a mı güveniyorsunuz!

Hacılara niye mi çatıyorum? O hacılar kim, kendilerini çok iyi bilirler. Allah ile ABD'ye birlikte inanırlar. Beş vakit "Allah büyük" derler ama hep, ABD'nin "büyük" olduğu içlerinde gizlidir.

Haydar Hoca "ABD hiçbir şey değil. Bir yılda Avrupa'yı, iki yılda Amerika'yı geçmezsek namerdim" derdi, bunlar pis pis gülerlerdi.  

Gitsin şimdi Beyazsaray'ı  "tavaf" etsinler! 

Türkiye gerçekten yol ayrımında mı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön