Atatürk'e iftira atan nursuzların, "nurcu" oldukları ortaya çıktıkça, gözler Nurslu Sait'e çevrildi.
Ömründe hiç Cuma namazı kılmadığı, hiç hacca gitmediği, "diyalog" bayrağını ilk omuzlayan kişi olduğu, Atatürk düşmanlığının kaynağı olduğu, Yezit'e lanet okunamayacağı iddiasının sahibi olduğu, Hıristiyan Anzakların şehit olduğu zırvalarının ona ait olduğu gerçekleri ortaya çıktıkça, bazıları zıvanadan çıkıyor.
Şu günler sitelerde, bana ait olmayan başlıklarla paylaşılan, eski yazılarımdan dolayı nursuzlar yine bana ateş püskürüyorlar. Beddualar, büyüler, küfürler, havada uçuşuyor.
Yazmış densizin biri, "her gün sana beddua okuyorum" diye. Olsun, ben bütün nursuzlara hidayet dileyerek, şu ramazanda "rahmet" okuyorum!
Atatürk'e "deccal" dediler, "deccal misyonu" diyalog ihanetleri ayyuka çıktı.
Deccal "bir elinde su, bir elinde ateş" sunduğu, bizzat Peygamber haberidir.
"İslam" diyerek, ateşe çağırmak, Diyalog işi değil mi?
Hak ile batılı karıştırmaya "diyalog" demiyorlar mı?
Hakkı, batıl ile eşitlemeye ancak nursuzlar "hoşgörü" der.
Gülen, "diyalog" bayrağını hocasından kaptı. Kelime-i Tevhitten peygamberi çıkardı. İslam'dan imanı çıkaran Nursi'dir.
Hıristiyan cennete girer mi?
Anzakları kurtaracağına(!), sen kendini kurtar!
"Hıristiyanların mazlumları bir nevi şehit" demek, İslam ve imanın neresinde, var.
"Allah katında din İslamdır" ayetini, kendine "alim" diyen duymamışsa, "cahil" kime diyeceğiz!
Bunu "âlim" değil ancak âlim kılığında bir zalim söyler. Müslüman'ı dininden şüpheye düşürme işi, "diyalog" ajanlığıyla işte böyle gerçekleştiriliyor.
Türk vatanı işgale içerden, "diyalog" ile hazırlandı. Bugün halen "diyalog fitnesi" ülkede kol geziyor. Adam Sakarya'da caminin tepesine, İncil, Tevrat, Zebur resimleri asmış.
Yeni Mesaj'ın dikkatiyle silindi şimdilik. Ancak Müslüman'ın kafasına yerleştirdikleri fitne nasıl silinir, ona uğraşıyoruz.
Bunlardan, bir Suat Yıldırım vardı, hatırlıyor musunuz? Bu herif, Türkiye'de bütün camilere öyle bir zehir taşıdı ki, sormayın. Ayetlerin, İncil ve Tevrat'tan sözlerle sağlamasını yapmaya çalışmış, "tefsir" diye Müslüman'a "diyanet eliyle servis etmişti, bu hükümet iktidarında.
Nerdesin be adam!
Yaptığın doğruydu da, niye kaçtın?
Papalık, "dinlerarası diyalog İslam dünyasını Hıristiyan yapmak için kuruldu" diye amacını ta, 1964'te açıkladı.
"Papalık Konseyi Misyonu'nun bir parçası olarak" Papa önünde eğilen Gülen, bu misyon için her şeyi yaptı ve bunu da gizlemedi. Fakat vatandaşın gözü kapalı olduğu için, gerçeklerin farkına varamadı.
Baş diyalogcunun Sait Nursi olduğu görülmedikçe, Türk milletinin dini ve imanı halen tehdit altındadır. Gülen tukaka edilirken, bilbortlarda Sait Nursi resmi, ne manaya gelir?
Gülenciler, Sait Nursi arkasındalar!
Ve emin olun, Gülen, Sait Nursi kadar tehlikeli değil. Ona göre hesap edin. Nursi'yi CIA, Türk cumhuriyetleri başta olmak üzere, İslam dünyasına pazarlamaya devam ediyor.
Nurculuk CIA korumasında!
Ben isterdim ki nurcular, "Allah razı olsun bizi uyardınız" diyeler. Nerdee?
Bir iftirada bulunmadım. Hiç Cuma namazı kılmadığını, kendi söylüyor. Kalabalık yerlerde sıkıldığını, hocaların okuduğu Fatiha hızına kavuşamadığı için, cumaya gitmediğini anlatıyor.
İmam-Hatip mezunu bir hocanın Fatiha okuma hızına yetişemeyen, "cumasız" bir müceddid var karşımızda.
Hiç Cuma kılmamış müceddid!
Camiye birkaç kez yatmak için gitmiş, yine Cuma kılmamış. Hacca gitmemesine diyelim parası yok, cumaya gitmek için para gerekli mi, takdirlerinize bırakıyorum.
Aleyhinde oldukları Atatürk, ömrüne 11 savaş sığdırdığı halde, hac görevini dahi yapmış. Bu da, başka bir güne kalsın!