Arada yazamadığım günler oldu, affedin. Mübarek ramazan ayının son günlerini yaşıyoruz. Bugün mübarek kadir gecesini idrak edeceğiz. Üstadımızla birlikte geçireceğiz kısmet olursa…
Kur'an bu gecede indirildi. Yani Kadir gecesinde… "Bin aydan daha hayırlı gece"… Bu ne büyük lütuf. "Bin ay" bir insan ömrü demek. Yani, bu geceyi ibadet ile geçirmek, bin ayı ibadet ile geçirmek demek.
Allah'ın rahmeti bu olsa gerek. Sen bir yapıyorsun, Allah bunu bin sayıyor.
Kıymetli dostlar!
Belki yeri değil ama bazı üzücü gerçekleri ifade etmeme izin verin lütfen:
Türk Milleti'ni İslam'dan soğuttular!
Bunun için bir ankete veya araştırmaya dahi gerek yok. Ancak, bu konuda araştırmalar ve anketler de mevcut. İnsanımız, İslam'dam cidddi şekilde uzaklaştı. Ve uzaklaşmaya devam ediyor.
Sanırım 90'ların sonuydu. İstanbul'da bir NATO toplantısı yapılmıştı. Merhum Demirel, bu toplantı sonunda, "İslam ile terörü eşitlemek, büyük bir haksızlıktır" mealinden çıkışlar yapmıştı.
NATO, kendine yeni bir düşman aramış ve bunu bulmuştu, bunu gören yetkililer ise haklı olarak, cılız da olsa tepki koymuşlardı. O zamanlar, hemen hepimiz, bunun tutmayacağını düşünmüştük.
Yani "terör nere, İslam nere" demiştik. Meğer, ABD/Batı, Pentagon/CIA, bu işin altını doldurmak için, kendi "Müslümanlarını" yetiştirmişlerdi bile.
Bir zamanlar "Cemaat" veya "hizmet hareketi", şimdi ise "FETÖ" olan illet, hangi İslam'ın "Müslümanlarıydılar" acaba? Amerikan İslam'ının, Ilımlı İslam'ın sümsükleriydiler.
Bunların gerçek yüzünü ağır bir bedel ödedikten sonra gören millet, İslam'dan ciddi şekilde soğudu. Bunları "İslam" veya "Müslüman" sanıp neredeyse, camide beş vakit cemaat olmaya dahi düşman olanları da görüyoruz.
Kolay değil, insanımız büyük bir travma yaşadı. Bırakın NATO'yu, ABD'yi, Müslüman kendisi bile İslam'ı terörle eşitledi. Terörle İslam, bizzat ülkemizde eşitlendi. "İslam ile terörü eşitlemek", en kolay şey oldu.
Müslüman'a "terörist" diyen de ABD, o terörü, o teröristi, yaratan da ABD… Suriye'de yaşanan vahşet, "terör" dışında ne ile izah edilir. Tekbir getirerek, Müslüman'ı kesmek, dünyanın kanını dondurdu.
Teröre eşitlenen İslam, terörde canı yanan Müslüman… Ne acıdır ki, teröristte "Müslüman"… Müslüman terörist olmaz, teröristte Müslüman olmaz. Gerçek bu iken, emperyalist akıl bunu da başardı.
NATO'nun işi çok kolay artık!
Ölen Müslüman, öldüren "Müslüman"… İslam'ı İslam ile Müslüman'ı Müslüman ile yok etme taktiği…
Radikal İslam projesi ile İslam'ı terörle eşitleme işini halleden ABD, bir taraftan da "Ilımlı İslam" projesini hayata geçirerek, Müslüman'ı sözüm onu "ılımlılaştırıyor". "Sevgi", "hoşgörü", "diyalog" gibi kavramlarla içi Hıristiyan, dışı Müslüman tipler yetiştiriyor.
Gülen, ABD'nin "ılımlılaştırdığı" ve Ilımlı İslam projesinin önüne koyduğu isimdi. ABD'ye ılımlı olan, Türk'e karşı ne kadar "ılımlı" ve "hoşgörülü" oldu, 15 Temmuz'da görüldü. FETÖ ile Türk insanı, İslam'dan koptu.
Gülen kendine inananları İslam'dan çıkarıp, hıristiyan rıhtımına bağladığı gibi kendinden nefret eden ama buna karşılık İslam'ı bilmeyen kesimleri de, İslam'dan soğuttu.
Şimdi, oruca namaza, düşman bir toplum olmaya doğru, hızlı adımlarla ilerliyoruz. "Allah için" çalanları veya "hırsız bizim"cileri daha söylemedik.
İktidarda kalma uğruna her türlü hileye,hurdaya "İslam" diyenlerin, İslam'dan soğuttuklarını daha anlatmadık, konuşmadık bile.
İşte bu da, ABD'nin Siyasal İslam'ı… Hep karşısındakine İslam'ı anlatıp, kendisi "gavur" gibi yaşayan tipler, Siyasal İslam "ürünleridirler". "Başkalarına din iman, kendilerine han hamam" anlayışı, tam da bu işte.
İslam'ı bir ideoloji gibi sürekli savunup, ama o İslam'ı yaşamamak, bu anlayışta olur. İslam'ı savunmak niçin? İslam'ın savunmaya değil, yaşanmaya ihtiyacı var.
Zekatı savun ama zekat verme!
Namazı savun ama namaz kılma!
Doğruluğu savun ama doğru olma!
Adaleti savun ama adaleti uygulama!
Reçeteyi savunup ama o ilaçlara dokunmayan nasıl iyileşir.
Anyağacağınız müslüman olmayanların İslam'ı savunmaları, toplumu İslam'dan soğuttu. Bu kadar İmamhatip var, bu kadar kur'an Kursu var, bu kadar cami var. Bu kadar hoca var ama neden bütün bunlara rağmen, bu kadar kötülük var.
Çünkü "İslam" diye yaşananlar, Allah'ın İslam'ı değil. Peygamberin ve Ehl-i Beyt'inin yaşadığı İslam değil. Muaviye/Emevi İslam'ından ABD, kendi dişine göre "İslamcıklar" üretmiş ve türetmiş…
Eğer Türk kalmak istiyorsak, Müslüman kalmak zorundayız. Nesillerimiz, deist ve ateist oluyorlar. Hem de, İslam'dan mahrum İslamcılar yüzünden. Peki Müslüman kalmadan, nasıl Türk kalmayı başaracağız.
Hangi İslam ile Türk kalmayı başaracağız?
Hangi İslam ile "Türk" olduysak, aynı İslam ile Türk kalmayı başaracağız. Bizim hamurumuzu Hünkar Hacıbektaş ve Hoca Ahmet Yesevi yoğurdu. Bizi Müslüman ve Türk yapan gerçeği görmek zorundayız.
Yoksa selefilik, bu topraklarda ne Türk bırakır, ne İslam, ne de Müslüman…
Türk Milletini İslamdan soğuttular!