ABD İran’da Türkleri kullanacak

Dünyanın neresinde bir karşıklık var, orada mutlaka ABD vardır. Bolivya, Myanmar, Nijer, İran… Irak karıştı, ardından İran karıştı. Çünkü Irak-Suriye sınırındaki Elbu-kemal sınır kapısı, İran ve İsrail için çok önemli.

2017 yılında açılması planlanan sınır kapısı ABD-İsrail politik baskısıyla 2019 Ekim'inde açıldı. Sınır kapısı, Tahran-Bağdat-Şam-Beyrut'u kesintisiz bağlayan ve İran ile Hizbullah'ın karadan direkt bağlantısını kuran bir kapıdır.

Sadece bu kadar da değil. Çin'in İran ile geliştirdiği ilişkiler, İran'da yeni bulunan dev petrol rezvervi ve İran'ın Çin'in "yol" projesine 

girmesi…

İran'daki iç karışıklığın, Irak'tan bulaştığı ortada. 2011 yılında, "Esad katil" söylemleri henüz başlamıştı ki, Prof.Dr. Haydar Baş, iktidarı uyarmış, "Filistin'e sahip çıkan Esad'tır, eğer sizler gerçekten Filistin'i korumak istiyorsanız, Şam yönetiminin yanında olun" demişti.

Hatırlanacağı gibi o zamanlar "Cemaat" daha sonra "FETÖ" olarak anılan "illet" iktidarla birlikte "Esad Katil!" türküsü çağırıyoarlardı. Laçiner gibi isimler "Şii'ler Hıristiyandan daha aşağıdır" mealinden sözler etmişti.

Cübbeli "Türkiye, Suriye'ye girmeli, Esad'ı devirmeli" tarzı konuşmalar yapmıştı. Yani çok ilginç, Netenyahu da "Esat Katil!" diyordu, iktidar ve yandaşları da… "Katildir, değildir" tarışması yapmıyorum, ABD ve İsrail ile aynı ağız birliğinden söz ediyorum.

İşte o günlerde henüz ABD'nin bugün silahlandırmaya devam ettiği YPG yoktur. Sınırdan Esad gitti, YPG geldi. Kim kazandı, İsrail. Kim kaybetti, Türkiye…

Bugün aklı başında herkes, "Türkiye, Suriye'de yanlış yolda" diyor. Rusya, komşumuz oldu, ABD, komşumuz oldu. "Esad devrilmeli" diyenler, İsrail'e mi çalıştılar, Türkiye'ye mi!

Şii-Sünni meselesini kaşıyanlara "Şii'ler Müslümandır ve kardeşimizdir" diyen Haydar Baş mı kazandı, yoksa İsrail-ABD eksenindekiler mi?

Bugün aynı oyun, İran için sahneleniyor. İran parçalansın, sıra kimde?

 Türkiye'de.

Suriye parçalandı. Dün mü Suriye sınırımız güvendeydi, bugün mü? ABD, Suriye konusunda, Türkiye'de kimleri kullandı? "Cemaat" denilen illeti, mevcut iktidarı ve cübbeli, sarıklıları…

İran konusunda, kimleri kullanacak, dersiniz?

Ülkücüleri…

ABD ülkücüler için yeni bir elbise dikti!

Bunu başka bir yazıda anlatırım ama İran konusunda kendilerini, kullandırtmasınlar derim. ABD, kendine çakal arıyor. Gerçek Bozkurtlar, ABD projelerinde yer 

almazlar.

Türkiye, artık gerçekten milliyetçi, gerçekten İslam'ı bilen Şii-Sünni veya Alevi-Sünni oyununa gelmeyecek, mezhep oyununa düşmeyecek, Kürt'ü de "Türk" görecek ki, zaten hakikat bu; Atatürk'ün milliyetçilik anlayışını benimsemiş, cumhuriyeti ve değerlerini özümsemiş bir adrese kavuşmak zorunda…

Tıpkı Suriye konusunda "Esad Şii" söylemleri nasıl yayıldı ise İran konusunda da, "Türkler İran'da zulüm görüyor" sözleri dolaşmaya başladı. Aynı şey Uygur Türkleri için de yapılıyor. Çin geçmişte işlediği zulmü, bugün tekrar edecek kadar, gerizekalı 

olamaz.

İran, Türk ile Türkiye, Kürt ile vurulmak isteniyor. Türkiye'de kaynaklar ecnebilere verilirken ses çıkarmayanlar, TAHKİM ve TAHDİT yasalarında imzaları olanlar, İran'daki, Doğu Türkistan'daki Türklerin haklarını savunamazlar.

Kerkük Türklerini unutan bu iktidar ve onun yanında yapışık ikiz gibi duranlar, sizleri "Türklükle" kandırmasınlar. Türklük İran'da değil, Türkiye'de ayaklar altında oldu.

Lafın tamamı deliye söylenir! Sizler arif insanlarsınız, ne demek istediğimi 

anladınız.

 ABD'ye İran konusunda söz verilmiş olabilir. Suriye konusunda, ABD'ye karşı duruluyormuş havasıyla, nasıl Büyük İsrail Projesi yürüyorsa, İran konusunda da, verilmiş sözler yerine getirilir.

Artık ülkücüler,  geçmişte olduğu gibi kendilerini yine kullandırtmasınlar. 

Atatürk'ün milliyetçilik ölçülerini, örnek alsınlar. Atatürk'ü "Bağbuğ" olarak görsünler, diğer bütün sahte öncülerin "Nakşi-Halidi" bağlantılarını ve Üzeyir Garih, Küçük Hüseyinefendi ilişkilerini, çözsünler.

Attila İlhan'ın dediği gibi "bu ülkede her şeyin sahtesi var. Sahte solcu, sahte sağcı, sahte milliyetçi, sahte dindar… Hepsinin kurum, kuruluş ve adresleri var."

Ülkenin selameti için; Atatürk'ü sahte Atatürkçülerden, İslam'ı sahte Müslümanlardan, milliyetçiliği sahte milliyetçilerden kurtarmak, şart oldu. Dünya ve özellikle bölgemiz, Türk'ün adaletini 

bekliyor.

Sağcıyı, solcuyu, aleviyi-sünniyi "bir bilek- bir yürek" yapacak, "fakirlik yurdumda suç sayılsın" aklına ve ilmine sahip olacak, "gökkubeyi çadır, güneşi bayrak" yapacak,  gerçek bir Türk'e, bir Baş Türk'e ihtiyaç, zaruri olmuştur.

ABD İran’da Türkleri kullanacak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön