ABD’ye giden Sayın Erdoğan’ı karşılayan kimse olmadı. Çavuşoğlu karşıladı kendilerini. Destici ile ABD’de bir araya geldi. Korumalarla toplantı yaptı mı, bilmiyoruz!
Biden, randevu vermedi çünkü.
Koskoca Türkiye’nin düştüğü şu duruma bakın. Demek ki itibar, altın varaklı kolluklarda oturmakla olmuyor. Çok sayıda özel uçak sahibi olmakla da olmuyor. Ya da yazlık ve kışlık saraylara sahip olmakla da, olmuyor. Umarım bu yaşananlardan ders çıkartılır!
Kıymetli okurlar!
Çok zamandır sizlere satırlardan seslenme imkanım, olmadı.
Tabi haliyle, konular çok birikti.
Bir kaçına değinmeye çalışalım;
7’den 70’e herkes pahalılıktan şikayetçi. Artık fiyatlar uçuşa geçmiş durumda. 100 lira, bir yıl öncesinin adeta 20 lirası olmuş. Evde tamirat tadilatla meşgul oldum biraz da, aman Allah’ım, nalburların hali ne öyle.
İnşaat malzemeleri o kadar pahalı olmuş, elini neye atsanız yüz liradan başlıyor. Ev almak şöyle dursun, evi tamir bile büyük maliyet. İnşaat bu kadar maliyetli olunca ne olur, ev bulmak kolay olmaz.
Kolay bulunmayan şey de pahalı olur. Çünkü talep çok… Maliyet yüksek olduğu için, üretim az. Bu da kiraların çok yükselmesi demek. Ev alamayan herkes, kiracı oluyor. Haliyle kiralar yükseliyor ve talebeler parklarda yatıyorlar.
Saray erkanı “pahalılık yok” diyor. Haklılar pahalılık onlara değil. “Esnaf halinden memnun” diyor, eski İSKİ’ci Veysel. Saray’a sırtını dayamış esnaflar tabi ki halinden memnun. Sahi, Saray için “milletin sarayı!” demiyorlar mıydı!
O zaman bırakın milletin çocukları, “milletin sarayı!”nda kalsınlar.
Neyse saray ve pahalılık bahsini kapatalım!
Zaten, bunlar daha iyi günlerimiz!
Paranın itibarı yoksa, senin de itibarın olmuyor, bu belli. Bunun için ABD’ye gitmeye bile gerek yok. 1 ABD doları, 8 Türk Lirası olmak yerine; bir Türk Lirası, 8 ABD doları olsaydı, ABD yönetimi Türkiye’nin lideri geliyor diye, bir ay hazırlık yapardı.
Bunları rüyamızda bile göremeyiz artık. Bu olsa olsa Haydar Baş Tezleri ve Haydar Baş ile mümkündü. ABD’lileri kapımızda işçi yapacaktı. Bunlar, O’nun için çocuk oyuncağıydı. İnşallah yolundakiler bunu sağlar.
ABD’yi memnun etme uğruna, ülkemizde çıkartılan Biontek terörüne bakın hele!
Niçin BİONTEK?
BİONTEK, Çin’in olsaydı mesela aynı şey olur muydu veya Rusya’nın, Ya da Türkiye’nin?
Asla.
Bir ara Mısır Rabia’sını örtmede kullandıkları “TEK VATAN, TEK BAYRAK, TEK DEVLET, TEK MİLLET” söylemini bıraktılar, şimdi “tek” aşı, “BİONTEK” diyorlar. TEK TEK TEK, BİONTEK!
Aşı çalışması yapmak isteyen bilim adamlarının başlarına gelmeyen kalmıyor. Veya Dr. Orhan Kara gibi “teşhis ve tedavi yanlış” diyenlerin geçirmedikleri soruşturma kalmıyor.
Yahu koskoca ülke de;
Hiç mi bir doktor, farklı düşünmeyecek!
Hiç mi bir doktor, araştırma yapmayacak!
Hiç mi bir doktor, korona için “otopsi” isteyemeyecek!
Dua niyetine bile olsa, “kendi milli aşımız olmalı” diyecek, milli iman sahibi doktorlardan, bu kadar mı yoksun olacağız!
Biontek’e bir eleştiri mi getireceksin, iflahını sökerler!
Korona ilk çıktığında, “korona yok, küresel tezgah var” dedim Yeni Mesaj’da, hem de 2019 sonlarında. Yazılarım milyonlara ulaştı. Sonuçta yine DSÖ kazandı, ayrı konu.
Aşı karşıtı değilim, emperyalist akıl ve tezgah karşıtıyım. Türkiye’deki aşı karşıtlığını dahi, küresel aşı sahipleri organize ediyor, bu daha da acı…
Biontekçi değil, milliciyim!
Kendi milli aşımızı istiyorum.
Çok mu şey istiyorum!
Kıymetli dostlar!
İçerde itibar yok ki, dışarda olsun!
Parana itibar yok ki, sana olsun!
Yaz, yaz, bitmez!
Bir çok konuda sizlere kısa bir özet yapmaya çalıştım. Dış politikada, her zamanki gibi ölümcül hatalar içindeyiz. Bu konulara da değinmek isterim ama uzun bir yazı olur. İsterseniz, dış gelişmeler başka bir yazıya kalsın.
Ancak şu kadarını ifade edeyim ki;
Yeni bir uçak hadisesi, inşallah yaşanmaz. ABD ile ilişkiler düzelsin umuduyla, Rusya ile gerilmeyelim.
Bir uçak, nelere mal oldu, Rusya’ya ödenen rüşvet, bitmek bilmiyor. ABD’yi memnun etmek için, Kırım üzerinden Rusya ile sürtüşmek, strateji bilmemektir.
18 adayı Yunan’a savaşsız ver, ABD’de, Kırım davası güt!
Rusya ile bilek güreşi tamam ama kavga yapmayalım. Azerbaycan, Suriye, Ukrayna ve hatta Libya’da, Rusya ile karşı karşıya gelirken, dengeleri çok iyi hesap etmek gerekir.
Yanlış Suriye politikamız, Büyük İsrail’e hizmet etmeye devam ediyor.
Esat ile görüşüp, Suriye’yi Rusya’nın kucağında çekip almak, bunun için İran’la yardımlaşmak ve ABD’yi kucağındaki gayri meşru bebekle kovmak, Türk devletinin asli görevi değil mi?
Koltukta kalma uğruna sürekli kendine oynayan bu iktidar, tabi ki bunu yapamaz. BOP eş başkanlığı Suriye’de bir “Kürdistan” istiyor. Irak’ta istediği gibi…
Bunu unutmak için, en az “üç doz Biontek” olmak lazım!
İsteyen olsun, ben olmayacağım!
