Ukrayna ateşinde bizi Montrö korur

Rusya ve ABD, Ukrayna üzerinden sürekli geriliyor. ABD, elindeki NATO maşası ile Türkiye’yi bir ateşe sokmak istiyor. Montrö, Türkiye’yi ateşe girmekten koruyacak en önemli elbise. Ancak iktidar bu elbiseyi de paramparça etti.
ABD’nin Rusya ile bir savaşı göze alması, asla mümkün değil. Bu nasıl mümkün değilse Türkiye için Rusya ile savaşması da mümkün değil.
Peki, Türkiye, Rusya ile neden savaşsın!
Kırım’ı Rusya’nın ilhakı tabi ki Türkiye’nin kabul edeceği bir şey değil. Rusya da Kırım konusunda oyuna geldi. ABD’nin dünyayı Rusya ile korkutmasına, Rusya kendisi yardım etti, Kırım oldubittisiyle.
Kazakistan’da aynı hataya düşecekti ki “işgalci değiliz, çıkıyoruz!” açıklaması yaptı. Gerçekten çıkıp çıkmayacağını göreceğiz. Ancak Kazakistan konusunda Çin’i dikkate aldığı için çıkacağını düşünüyorum.
Yani çıkarsa eğer Çin’in İpek Yolu’na taş koymama adına çıkar. Bir de Nazerbayev’in Kazakistan’ı Türkleştirme projesinin sonucu, Rusya burayı terk eder. Yüzde 70’lere varan Rus nüfusu, Nazerbayev azalttı. Kırım’ın bu şansı olmadı.
Ukrayna’da olan Kırım’ın Rusya’ya ilhakına verilen tepki nedense bize ait adaların(18 ada ve 151 kayalık) Yunanistan’ın işgaline itirazı olmadı.Çünkü işin ucunda ABD yok.
Kanalistanbul gibi “çılgın proje” dedikleri akla ziyan projede bu kadar ısrarın nedeni de işin içinde ABD’nin olmasından başka bir şey değil. Yani içinde ABD’nin olduğu her şey Türkiye için bir yıkım ve felaket ne yazık ki…
Ayrıca Ukrayna konusu Türkiye’nin konusu ve de meselesi değil. ABD, kendi savunma ordusunu kurmak isteyen Avrupa’yı ayakları dibinde tutmak için, Ukrayna krizini yarattı. NATO’yu yaşatma uğruna, Rusya ile kriz yaşıyor.
Hem masada ve hem de sahada olan Rusya ise Kırım’dan sonra Ukrayna’dan yeni parçalar koparma derdinde. Rusya krizi fırsata çevirmeye devam ediyor. NATO’nun genişlemeyeceği konusunda istediği garantiye, Ukrayna ve Gürcistan’ı üye kabul etme kararı ile rest çekti.
Bu da, Rusya’nın sabrını taşırdı.
ABD’nin bütün hedefi Rusya ile Türkiye’yi kapıştırmak. Kimse zannetmesin ki NATO üyesi olduğu için arkasında durulacak. Uçak olayında her şeyi gördük, “bu Türkiye’nin sorunu” deyip çekildiler kenara.
Rusya, Türkiye’ye saldırmaz ama Türkiye’nin Rusya’ya karşı bir eylem içine sokulması her zaman mümkün. Bunu uçak olayı ardından ilişkiler düzeliyor derken, kameralar önünde elçinin öldürülmesi olayında olduğu gibi.
Geçmişe bakacak olursak, Almanya’nın gözüne girmek isteyen bir grup yetkilinin bize sığınan iki Alman gemisi ile Rusya’nın bombalanması, ülkeyi savaşa sokmuştu. Ve sonra Osmanlı toprakları birlikte paylaşıldı.
Türkiye dün nasıl Boğaz’ından yakalandı ve sıkıldı ise bugün de farklı değil. Dün Almanya hayranı yetkililer vardıysa bugün de ABD ve NATO hayranı yetkililer var. Hulusi Akar’ın “ABD’nin Ortadoğu’da işbirliği yapacağı ülke biziz” sözü, ABD’nin PKK/PYD’ye onca desteğine rağmen çok manidar değil mi!
Ukrayna krizinde bizi Montrö korur.
Karadeniz’in huzuru, Türkiye’nin Montrö’ye sıkı sıkıya sarılmasına bağlı. Türkiye’yi yüz yıl sonra bile Atatürk koruyor.
İkinci dünya savaşına Atatürk’ün bu konudaki erken uyarılarını dikkate alarak girmemeyi başaran Türkiye, şimdi de Atatürk’ün büyük eseri olan Montrö’ye uyarak, kendini bekleyen tehlikeleri bertaraf edebilir.
Batı’nın Karadeniz’de oltasına taktığı balık, olmayalım. Akdeniz’de Türkiye ile olmayan ABD ile Karadeniz’de neden birlikte hareket edelim? Karadeniz’e NATO’yu ve ABD’yi sokmadıkça, huzur buluruz. Dünyada ABD’nin olmadığı tek deniz. Bu sebeple hep huzur denizi oldu.
Düşmanlarımız dahi, “Ukrayna krizinde en zararlı ülke Türkiye olacak” diye değerlendirmeler yapabiliyor. Türkiye’yi yönetenlerin bundan haberi olduğunu sanmıyorum. Önümüzdeki günler çok sürprizlere gebe…

Ukrayna ateşinde bizi Montrö korur
Başa dön