Batı kaynaklı haberlere baktığımızda Rusya, öldü bitti kül oldu. Böyle bir şey, söz konusu değil. Elbette bu bir savaş ve savaşta taraflar kayıplar verecektir. Rusya, yavaş ilerlese de Ukrayna, onun için hiçbir şey.
Arı, ayının dilini ısırdı o kadar!
Ancak Ukrayna, Rusya’nın boğazında takılan bir kılçığa dönüşebilir uzun vadede. Bu ayrı konu… Rusya için ikinci Afganistan olması da, Rusya’nın ekonomi alanında atacağı adımlara bağlı. Daha önce ABD-Rusya arasında bir anlaşma olabilir demiştim, bu ihtimali yok saymıyorum.
Rusya, Ukrayna’yı aldıktan sonra ABD, İsveç ve Finlandiya’yı NATO’ya dahil edecektir. Rusya korkusu pompalandıkça Avrupa ABD’nin ayak dibinde bitip, bir daha AB demeyecek, AB ordusunu rüyasında bile telaffuz etmeyecektir.
ABD, Rusya korkusuyla dünyanın kendi etrafında eskisi gibi dönmesini istiyor.
Rusya da, bu yönüyle ABD’nin tuzağını düşüyor. Dünyayı korkutmak yerine, Batı’nın şerrinden korumaya çalışan bir Rusya olarak kalmalıydı. Kazakistan’dan çekilmesi Rusya için de güzel bir algı oldu. Çin’le ilişkisi bozulmasın diye çekildi, bu da ayrı konu.
Rusya, Prof. Dr. Haydar Baş’tan bir, ekonomi modeli aldı. Bunun yanında Haydar Baş öğüdü de aldı. Şöyle ki, “Batı, Kafkaslarda Arap Baharı benzeri bir oyun peşinde, tavsiyeniz ne olur?” sorusuna Baş Hoca şöyle cevap vermişti:
“Rusya, içinde barındırdığı Müslümanlara haklarını tam verip özgürlüklerinde rahatsız olmazsa, Batı istismar edemez. Ayrıca ABD’nin işgalleri önünde Müslüman ülkelere kol kanat gererse Rusya’nın geçmişteki kötü izleri hafızalarda silinecektir.”
Gerçekten Suriye’de bunu yaptı ve Irak olmasına müsaade etmedi. Kendi çıkarları için yaptı, babasının hayrına yapacak değil ya! Türkiye kim için Suriye’de ne yaptı, dünyanın malumu. Türkiye’den kastım iktidar tabi ki.
Batı, Rusya’yı Ukrayna konusunda çok tahrik etti. ABD, Ukrayna’yı işgal etmesini istedi ve bunun için büyük uğraş verdi. Oysa aynı Batı, NATO’nun sınırları Almanya’yı geçmeyecek sözü vermişti Rusya’ya.
Bu sözlerini unutup, Ukrayna’yı ve hatta Gürcistan’ı NATO’ya almak istedi. Putin garanti istedi. Yani daha önce verilen sözü bu sefer yazılı istedi. Olmayınca da, Ukrayna’ya girdi. İçimizdeki NATO’cular az ötede oynasınlar ki sözümü tamamlıyayım!
Çok gürültü yapıyorlar!
Bu ülkenin evlatlarını Kore’de kırdıklarını unuttular. Şuan Nursi yaşasa, “100 bin şakirtle Ukrayna’ya giderim!” der mi der!
Öyle der ama Çamlıca’da yatar, garibanın oğlu da ölür.
Ayrıca Rusya, Sovyet Rusya’sı döneminde resmen yağma edildi. Rus derin devleti öyle birini buldu başa getirdi ki, bütün işi ülkesini düşünmek oldu:: Bu kişi Putin.
Düşman da olsanız tanıyın, ezbere konuşmayın!
Adamlarını dünyanın dört bir yanına saldı, kendine bir ekonomi modeli arattı. 2006 yılında Prof. Dr. Haydar Baş tarafından yazılan Milli Ekonomi Modeli’ne ulaştılar. Uzatmayalım 2013 yılında Duma’da dünyaya ilan ettiler.
Ardından, modelin ana kurallarından “Milli Paralarla Ticaret” hükmüne, Çin’i, İran’ı, Hindistan’ı, Brezilya’yı, Güney Afrika’yı ikna ettiler. Hatta Türkiye’yi bile, sonra iktidar kendi görüşü gibi çalmaya kalktı.
“Rusya’ya biz tavsiye ettik!” utanmazlığını bile sergilediler.
Hadi tekrar neyse diyelim!
Almanca yayın yapan bir kanalda, Enrique Fonesca, Alberto Todriguez, Enrique Couto, Mark Reicher isimlerinden oluşan Batılı aydınlar ne dediler bakın:
“2014’te Rusya, ‘Ekonomi Kalesi’ kurdu. Batı yaptırımlarından korunmak için dolar rezervi tutmuyor artık. Dış ülkelerle borçları sıfırladı. Milli paralarla ticaret yaptı. Tüm dünya Rus doğalgazına muhtaç oldu. Ve bu küresel şirketlerin elinde değil, Rusya devletinin elinde.
Ambargolar Rusya’ya zarar veremez çünkü Rus Kalesi çok korunaklı. Avrupa’dan doğacak boşluğu, Çin ve Hindistan dolduruyor. Çin’e güvenmediği için Pakistan Afganistan üzerinden Hindistan’ı direk alıcı yaptı. Ve Rusya dünyaya hammadde satıyor.
Bankacılık sisteminden Rusya çıkartıldı ama zaten BRİCS ile kendi dünya finans sistemini kurdular.”
Bu Rusya’yı işte, Haydar Baş modeli yarattı. Ne kadar nasipsiz bir toplumuz ki, Türkiye için yazılan bir model Türkiye hariç dünyanın yarısına yaradı.
Türkiye, bir oldubittiye getirilip Rusya ile savaştırılmak isteniyor. SİHA’lar üzerinden Rusya’ya hedef gösteriliyoruz. Türkçe konuşan savaşçılar medyaya servis ediliyor. Üstüne Meral hanımın sert tavrını ekleyin. Ancak Kraliçe’yi memnun eder nitelikte.
Rusya ne Sovyet Rusya’sı ne de Çarlık Rusya’sıdır bugün. “Rusya’nın Kars’ta veya Boğazlar ’da gözü var!” şeklinde sözler, bizi Batı’nın uydusu olarak kalmak için dolaşımda.
Vatanımızda gözü olanın, biz de gözünü çıkarırız. Bu ABD de olsa değişmez, Rusya da olsa değişmez. Akıllı-dengeli politika izlemeliyiz. Hamasetle dedikoduyla olmaz. Hükümetin Rusya karşıtı pozisyon almamasını, kıymetli buluyorum.
Rusya karşıtlığı üzerine bina edilmiş Türkiye’deki milliyetçiliğin aksine Sayın Bahçeli kıymetli şeyler söyledi. Çok önemli günlerden geçiyoruz. Muhtemel bir dünya savaşına hazırlık yapmalıyız. Bedelli askerlik kaldırılmalı. Askeri hastaneler ve harp okulları derhal açılmalı.
Savaş tarımına geçilmeli.
Ne demişti 2002’de ne demişti Haydar Hoca “silahsız savaşılır ama buğdaysız savaşılmaz. Tarım stratejiktir”
Tarımı bitirdikten sonra bakan da gitti.
Görevi bitti çünkü. Aç halde savaşa değil uyumaya bile gidemeyiz.
