NATO kazandı Türkiye kaybetti!

 

İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya alınması konusunda, Türkiye haklı itirazını koymuş, bu ülkelerin teröre verdiği desteği sebep göstermişti. AKP Genel Başkanı Erdoğan, Papaz Brunson olayında olduğu gibi yine “ben varken bu iş hayatta olmaz!” çekmişti.

Aslında sonuçlarını hiç unutmadığımız bu tür açıklamaların manası gereğince, bunu “İsveç ve Finlandiya NATO’ya girecek!” şeklinde anlasak bile telaffuz etmekten çekindik. İnşallah bu sefer sözünde dururlar diye ülkemiz adına ümit ve dua ettik.

Ancak ne gezer!

Şeytan namaza ve oruca başlamış deseler inanın ama AKP ABD veya NATO’ya karşı gelmiş deseler inanmayın. AKP’den bir antiemperyalist tutum beklemek, gerçekten hayal ötesi…

Bir şeye de değil, NATO’ya karşı gelecekler. Bir kez de, veto hakkımız olan bir konuda ABD ve NATO kayıp etsin. Etmez ve etmedi!

NATO kazandı Türkiye kaybetti!

Sovyetler yıkıldıktan sonra, NATO’ya düşman aranmış ve düşman olarak da aslında, Müslüman dünyayı seçmişlerdi. Ancak Müslüman dünya, NATO’ya düşman olacak bir pozisyonda ve güçte olmadığından, istedikleri sonucu elde edemediler.

İkiz kulelerin yıkılmasından sonra, oğul Bush “Haçlı seferi başlattık!” dedi ancak NATO’yu işin içine sokamadılar. ABD, Irak ve Afganistan’a müttefikleriyle çıkarma yaptı. NATO’nun işin içine girmesi için NATO üyesi bir ülkeye, bir saldırı olması gerekiyor. Suriye’de, AKP’nin izlediği yanlış Suriye politikası NATO içindi.

Nitekim AKP genel başkanı vatan toprağını “NATO toprağı” ilan etmesine rağmen, Suriye’den Türkiye’ye atılan roketler de, NATO’yu “Türkiye’yi savunma” kılıfıyla, işin içine sokamadı. Davutoğlu Ahmet, Rusya uçağı vurulduğunda NATO’yu aradı ama kimse telefonlarına dahi çıkmadı. Ayrıca NATO hiçbir zaman Türkiye’yi korumaz.

ABD, Afganistan’ı işgal etti sonra İngiltere ile birlikte Irak’a işgal etti. Fatura ağır gelince Arap Baharı’nı devreye soktu. Yalnız sonra Libya’da, NATO’yu devreye soktular. Kanunsuz olduğu için de Sayın Erdoğan bile “NATO’nun Libya’da işi ne?” dedikten sonra, üsleri NATO’ya açtı.  İzmir’den Libya bombalandı.

Libya düştü. Kıbrıs çıkarmasında yanımızda olan Kaddafi hunharca katledildi. Katledenler canilere sonra Türkiye’den bedava tatil hizmeti verildiği iddia edildi. AKP genel başkanını da alnından öpenin o kişilerden biri olduğu konuşulmuştu.

Neyse bütün bunlar bir kenara!

Ne yapıldıysa, NATO canlanmadı. Trump dahi NATO’nun işlevini kaybettiğini söyledi. Fransa lideri Macron “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” dedi. Trump, Avrupa’ya yüklendi, “en çok aidatı neden ABD ödüyor” dedi. Avrupa’ya sizi koruyorum daha çok para ödeyin dedi.

NATO’nun dişine göre düşman bulamamak, ciddi sorundu artık. Hele de AB Ordusu’ndan söz edilmesi, NATO’nun bitmesi demekti. NATO’nun bitmesi demek, ABD’nin bitmesi demekti.

Sovyet Rusya’sı yok, başta Avrupa olmak üzere ülkeler, nasıl korkutulmalıydı ve tekrar NATO etrafında dönmeleri nasıl sağlanmalıydı. Çok bilinmeyenli denklem devreye sokuldu. Rusya tahrik edilmeli ve bir tuzağa çekilmeliydi!

Dünyanın en büyük savaş makinesi, ülkeleri yeniden tehdit eder boyuta gelmeliydi, özellikle de Avrupa’yı. Zelensky diye bir komedyen bulundu. Sovyetler Avrupa’dan çekilirken yazılı olmayan anlaşmaya göre, eski Sovyet toprakları üzerindeki ülkeler NATO’ya alınmayacaktı.

Batı sözünde durmayıp, Rusya’nın dibinde NATO ile var olmaya çalışınca, Rusya agresifleşti. Bu agresifleşme Ukrayna’da sıcak çatışmaya dönüştü. Ukrayna hem ırk, hem de din ve mezhep olarak Rusya ile aynı. Ve de eski Sovyet toprağı…

AB’ye girmeye çalıştı ardından NATO’ya. Bunların olacağı hayaline de, ancak bir artist inanırdı zaten.  Halkının başına felaketler getiren oyunda figüranlık yapan Zelensky, bu sefer bir dizide oynamıyordu. Ve bunlar yaşanırken, İsveç ve Finladiya NATO’ya girmek istedi.

Buna tek engel, Türkiye’nin vetosuydu. Engel kalktı ortadan. Herkes şokta… Yandaş basın “Türkiye istediğini aldı” diye haberler yaptı. Bu iki ülke, teröre destekten vazgeçecekti. “Tamam” dediler.

İyi de ABD’nin Suriye’de PYD’ye verdiği silah yardımları ne olacak? Kıytırık iki ülkenin desteğinden ne olacak. Esas destek veren ABD’nin durumu ne peki? Konuşuldu mu, hayır. Biden’la resim çektiler. Merve’nin kızı gülücükler attı, Biden yanında. Boris’in omzuna Reis dokundu. Ali Kemal’in torunu Boris, sertçe ve nefretçe, eli kaldırıp omuzdan attı.

En etkili veto silahındaki tüm mermiler böylece havaya sıkıldı.

Peki, Reis’in hayatta olmaz dediği sözüne oldu?

Ne yaşandı da vetodan vazgeçildi?

Olayın “duygusal” mı yoksa “şantaj” mı olduğu, gizemini korurken, çok tahminler yapılabilir. Teröre destek devam edeceği gibi Rusya ile de bozuşacağız. Buğday Rusya’dan gelmezse açsın. Yakıt gelmezse donarsın!

Bunları da geçtik!

Batı, Ortodoks olan Ukrayna’yı NATO’yu canlı tutma adına yaktı. NATO canlandı. Ukrayna ufalandı. Rusya toprak kazandı. Rusya’ya enerji bağımlısı olan Avrupa, Ukrayna’yı Rusya ile anlaşın, bu iş bitsin demeye başladı.

Dahası, Türkiye’nin iki ülkenin NATO üyeliği konusundaki tutumunun Suriye’de bizi nasıl bir faturanın beklediğini bilmiyoruz. Veto hakkımızdan vazgeçmemiz bile Biden’ı mutlu etmemiş, Suriye’de ve Ege’de de gerginlik istemiyormuş!

Ne dersiniz, itiraz mümkün mü?

AKP’nin zaafları, korkuları, adına ne derseniz deyin, ülkenin istiklaline ve istikbaline, çok ölümcül ağır darbeler indiriyor.

NATO kazandı Türkiye kaybetti!
Başa dön