ABD bizi niye ciddiye alsın!

"Gelme" diyorlar gidiyoruz. 

"PYD'ye silah vermeyin" dedik, dağıttılar bile. Hem de en ağır silahları, üstelikte geri almamak üzere? Buna karşılık, "ABD'ye savaş açacak değiliz" diyorsunuz. 

ABD bizi ciddiye alırsa yanlış yapar!

Sanki iktidar, ABD'yi ikna etmek yerine, bizi ikna ya çalışıyor. Bu gidişler, Barzani gibi PYD'yi de kucağımıza vermezseler şaşarım. Bunu da büyütün demeseler, ben de "ak" olayım!

Salih Müslim, "silahlar PKK eline geçmeyecek" diyor. Şaka gibi?  Türkiye'deki yetkililer de aynısını söylüyor. Aklımızla dalga geçiyorlar. ABD'si, Rusya'sı, PYD ile "müttefik" olmuş, biz de kurulan pusuda, defterimizin dürüleceği günü bekliyoruz.

Halen mi, bir muhasebe yapmayacağız?

Bu durumlara nasıl düştüğümüzü konuşmayacağız veya konuşamayacağız?

Batı'nın başımıza açtığı ve Rusya'nın şimdi destek verdiği, uluslar arası boyut kazandırdıkları ve adına "Kürt Sorunu" dedikleri konuyu, biz kardeşlik hukukumuz içinde çözemez miydik?

Adil gelir dağılımı üzerinden olaya yaklaşıp, insanımızı zengin birer yurttaş yapsaydık, bir "sorun" var mıydı?

Yandaşı değil de, vatandaşı zengin yapsaydık, ayrılık tohumları bu ülkede filizlenir miydi? 

O takdirde içerde eli sağlam olan Türkiye'yi dışarıda istedikleri kadar karıştırsınlar, ülke karışır mı?

Vatandaş ayrışır mı?

Bugün her Türk vatandaşı asgari 5 bin lira alsaydı, Vatandaşlık Maaşı alsaydı, sizce durum ne olurdu? Batı bu toplumda bir "Kürt Sorunu" çıkartabilir miydi?

ABD'ye yalvarıyoruz, bizi dikkate almayınca da "savaşacak halimiz yok" diyoruz. Sizin konuşacak haliniz bile yok, nerde kaldı ki savaşacak haliniz olsun.

Toplum bu kaderi, kendi seçti. FETÖ'nün "dinlerarası diyalog" projesiyle gavuru sevdi. Papa'yı sevdi. ABD'nin Müslüman Irak'ı işgaline, tepki koymadı.

ABD askerlerine dua eden anlayışa "durmak yok yola devam" dedi. Papa'dan "dua isteyen" bazı müftülere "Müslüman" dedi. Bu vatanı bize bırakan Atatürk'e "dinsiz" diyen anlayışı hep ödüllendirdi.

Ne diyelim!

Neresinden tutsak elimizde kalıyor. Ülke de her şeyi bitirdiler, çürüttüler. Askerin başına "çuval" geçtiğinde ABD'ye ne tepki oldu ki, PYD'ye silah verdiği için bir tepki olsun.

ABD silahlarıyla şehit olan Mehmetçik'e ağlamak dışında, elinde bir şey gelmeyen bir toplum olduk. ABD ile "eğit-donat" işi yaparsan, aynı ABD döner, sana karşı bir "eğit-donat" çeker.

ABD, PYD'yi hem eğitti, hem donattı. 

Dert bir tane değil ki? Adalara oturmuş Yunanistan'a ne Sayın Akar bir şey dedi, ne Sayın Erdoğan? Yunanistan niye İzmir'e oturmasın ki!

Bir sonra ki adımı bu?

İktidar ABD ile devlet arasında arabulucu gibi dolaşmasın. Bizi ikna ya değil, ABD'yi ikna ya uğraşsın. Hangi dilden anlıyorsa, artık? Hükümete yakın kalemler "ABD'yi İncirlik'te çıkarırız, o da gider Kuzey Irak'a, bu iş değil" şeklinde Atlantik ağzıyla konuşuyorlar.

ABD gitsin de nere giderse gitsin, niye ABD'nin derdine düşmüşler anlamıyorum. Demek "Türkiye" diye bir derdi olamayanlar, böyle BOP'tan dertlere düşüyorlar.

Türkiye, ABD'nin "İkinci İsrail" veya "Büyük İsrail" tezgâhını görmeden, hiçbir oyunu bozamaz. Kuzey Irak'ı kollayan, büyüten, eğiten bir iktidarın, ABD'nin Kuzey Suriye şantajına karşı koyacağına zaten ihtimal vermiyorum da, belki devlet aklı olayda ağır basar diye bir ümidim var hep.

Yoksa ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nde sürekli "rol" almış, bu rolü "dini" süslemelerle, bu halka "hak yol" diye yutturmuş, sicili bozuk anlayışın "hidayete" erdiğini düşünmüyorum.

ABD başkanlarıyla görüşürken, siyasilerimizin ayak ayaküstüne atmalarıyla dik durduğumuza kanan zavallılar yok mu, her seferinde Ecevit-Clinton görüşmesindeki klasik resmi yayınlayıp "nerden nereye" diyenler var ya, ABD'nin PYD'ye verdiği silahları, ne ile izah edecekler?

Buna rağmen, ABD'ye gitmeye ne yorum yapacaklar?

Kısa boyu ile dalga geçtikleri Ecevit, ABD'ye rağmen Kıbrıs'ı aldı. Mesele boy meselesi değilmiş. Savaş yok, iktidar Kıbrıs'ı verdi, Rusya veto edince elimizde kaldı. Yoksa gitmişti.

Memleket meselelerinde parti gözlüğü yerine, vatan-millet gözlüğüne sahip olacaksınız. Ve bu lafla olmaz. Yunan'a sadece FETÖ'cü subayları değil, kuzu çevirmelerde sorulmalı.

ABD'ye İncirlik sadece FETÖ olayında değil, ebediyen kapatılmalı, bu gelişmelerden sonra?

Son bir şey söyleyeyim: Baş Hoca iktidarda olsaydı bugün, şuan yaşadığımız hiçbir şeyi yaşamazdık. Bu kadar eminim. Çünkü küresel atlar sahibine göre kişnerdi.

Prof. Baş'ın para formülü küresel soyucuların nefesini, çoktan kesmişti. Dünyaya huzur gelmişti. Kaynak savaşları durmuştu. Yepyeni bir dünya kurulmuştu.

Şimdi bize, yepyeni bir mezar yaptılar. 

ABD bizi niye ciddiye alsın!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön