Türkiye evlatlarını bir bir, serin toprağa vermeye devam ederken, ABD, bildiğinden şaşmıyor. Bizimkiler(!) "müttefik" ağzıyla cellâdına yalvaran "kurban" pozisyonunda olmaya devam ediyorlar.
Ne, İncirlik lafı var.
Ne, NATO'dan çıkmakla ilgili bir yorum var.
Ne de, üsleri ABD'ye kapatmaktan söz ediliyor.
Belki üsler kapatılsa bu tavır, "Türkiye IŞİD'e destek veriyor" şeklinde koro halinde seslendirilecek. Ama olsun.
Başından beri Suriye konusunda izlenen yanlış politika, bizi tam bir çamura sapladı. Davutoğlu'nun "stratejik derinlik" dediği, stratejik çaresizliğe mahkûm etti.
Türbeyi alıp kaçmasaydı, Türkiye bugün Suriye'deydi. Ne IŞİD olurdu, ne de ABD'nin YPG'si ve SDG'si?
Başından beri Suriye yönetimi ile doğru ilişkilerimiz devam etseydi, Obama'dan gelen bir telefonla bir gecede "Esad" , "Esed" olmayıverseydi, şimdi emin olun, Rusya üzerinden Suriye ile diyalog içinde olmazdık. Rusya ve ABD, şimdi bizim Suriye komşularımız olmazlardı.
Tabut başında ağlayanlar ülkesi olduk. Annelere, evlatları yerine tabutlar öptürüyoruz. Dul ve yetimleri teskin etmek, hanım subaylarımızın asıl işi oldu adeta.
Ciğerimiz yanıyor, ciğersiz olanlar bilmese de. Memleketlim olduğu için mi, sınırda zor şartlarda görev yapan hanım subay olduğu için mi, ne derseniz deyin, Yarbay Songül kardeşimizin şahadeti, daha çok yaktı beni.
Türkiye ağladı!
Yetim bir kız ABD'nin içimizdeki köpekleri tarafından ısırılıyor, sonra doğuya sürgün ediliyor, sonra da, ABD'nin başka köpekleri, bu Anadolu kızı ve arkadaşlarınca kovalanırken, Helikopterleri düşüp şehit düşüyor.
Ve bu ABD, bildiğini yapmaya devam ediyor. Uçak ve helikopterlerimizi düşürmek ve başka son gülleri soldurmak için, bizim üslerimizden hainlere her türlü desteği vermeye devam ediyor.
Ey millet!
Anladınız mı, bu AKP'yi vaktinde neden eleştirdiğimizi? Onun eski "nursuz" ortağı Pensilvanya'yı neden "faş" ettiğimizi?
Sizler AKP'ye, onlar ABD'ye, onlar da, PYD'ye destek veriyor ve bu destekler, silah, mühimmat kurşun olup Mehmetlere dönüyor. (Şuan iktidarın bazı gerçekleri gördüğünü de not edelim)
Allah zerrenin hesabını soruyor da, bu şehitlerin kanındaki hesabı sormaz mı?
"Birlik beraberlik zamanı" diye, sabır çekiyoruz. Yoksa, Allah'ıma yatacak yerleri yok!.. Büyük İsrail'e katkısı olanları, tarihte, Allah'ta affetmeyecek.
Büyük İsrail inşaatına kum çakıl olanlar, "yüklenici" ve "taşeron" firma olanlar, proje sahibi ABD'ye, "inşaat sahibi" İsrail'e amelelik yaptılar.
Bu nasıl devlet adamlığı ki, ABD'nin Ortadoğu'daki "haçlı seferine" "proje" deyip, rol aldılar. ABD'den rol kapmaya "vizyon" diyen Davutoğlu, Allah seni bildiği gibi yapsın he mi!
Neyse.
ABD, Suriye'de güya IŞİD kovalıyor. Ortada IŞİD filan yok. Hepsi geldikleri ülkelerine döndü. ABD, "YPG" veya "SDG" dediklerine "eğit-donat" yaptıktan sonra birer elbise giydirip, IŞİD'den boşalan yerlere dolduruyor.
Dünyaya bunları bir "kahraman" gibi tanıtıyor. İşi bitince de, bir başka güce boğduracak hepsini.
Çünkü bu bölge, İsrail için boşaltılıyor. Şimdilik Arap ve Türkmenlerden arındırdılar, ,ileri de Kürtlerden arındırılacaktır. Zaten normalde, buralarda Kürt nüfus çok az.
"Önce IŞİD geldi!" yapıyorlar, sonra "IŞİD gitti!" yapacaklar! Gözlerinizi açtığınızda Büyük İsrail'i göreceksiniz. Davutoğlu Türkiye'si "IŞİD geldi!" diyerek sandukayı alıp kaçmıştı hatırlayın.
Olay bu?
Her şey bir tiyatrodan ibaret!
Büyük İsrail'e yer açılıyor!
ABD'nin, Ortadoğu'yu kendine vatan yapmak istediğini, Prof. Dr. Haydar Baş, siyasete girdiği ilk günlerde, siyasete girme nedenleri arasında saymıştı, unutmayalım.
ABD dünyayı şaşırttı, İklim Anlaşması'nda çıkarak, neden çıktı sanıyorsunuz? Buzullar erisin, ABD'nin kendine vatan aramasının legal yolu açılsın diye. Kovboy için legalliğin bi önemi yok ta?
İyisi mi, Kürt veya Arap olsun bilsinler ki, Ortadoğu'da istenmiyorlar.
Türkler mi?
Hiç istenmeyen bir millet.
Ancak;
Onlar tırnaklarını bu topraklara geçirdi. Kıyamet dışında hiçbir şey, onları bu coğrafyadan söküp atamaz. Çok namüsait şartlardayız, doğru. Fakat: ABD'yi ancak Türkler durdurabilir!
Atatürk'e ve Baş Türk'e bakınca, böyle hissediyorum. Selamlar?