7’den 70’ye herkes, ipin ucunun kaçtığını görüyor. Ekonominin düzeleceğine, kimsenin inancı kalmadı. Buna, iktidar sahipleri ve hatta Sayın Erdoğan da dahil. Titanik batarken müzik icra edenler de, denizin dibini boylamışlardı.
Erdoğan Bakara Süresi’nin “Sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınarız” ayetini okudu. Okuduğu ayete bakarsanız kendisi de, toplumun açlık içinde olduğunu kabul ediyor.
“Korku ve açlık” kısmını, toplum olarak yaşıyoruz. İnsanlar iktidardan korkuyor ve aç. “Mallardan, canlardan, ürünlerden eksiltme” kısmını da, ileride göreceğiz. Açlığın getirdiği sonuçlar yağma ve ölümler olur ki, Allah bunu bu ülkeye yaşatmasın.
Şayet yaşanırsa, bu iktidardan değil, haşa Allah’tan!
İnanmıyorsan ayete bak!
Kafaları, gerçekten bu!
Özel bir yurtta kafası kesilen gencin babası “bu bizim düğün gecemiz!” demişti. Nerdeyse katil, kendilerine bunu yaşattığı için, teşekkür edecekler. Bence ekonomik çöküntü içindeyiz bu sorun ama açlığa ve yokluğa mahkum olmayı, Allah’a bağlamak, ulusal güvenlik çapında daha büyük bir sorun.
Geçtik meseleye bakışın itikadi ve dini bir sorun olduğunu. “Allah ile aldatmak” süreci bitti Allah ile susturma süreci başladı. Konuşanın ağzına ayet tıkıma ve Allah ile karşı karşıya getirme süreci başladı.
Bu süreç, konuşanın “kafir olduğu” veya “kafasının kesilmesinin caiz olduğu” süreçlerine evrilmesi, olmayacak bir şey değil. Cahil Arapları kandırıp Peygamber evladını çölde doğrayan kafa, aynı kafa değil mi!
İmam Hüseyin çölde, etrafını sarıp kendini katletmek isteyen kandırılmış cahil sürüsüne soruyor: “Beni tanıyor musunuz?” kalabalık hep bir ağızdan “tanıyoruz” cevabını veriyor. Anlaşılmamıştır diye İmam Hüseyin tekrar soruyor: “Sizler, benim Ali’nin ve Fatıma’nın evladı olduğumu, biliyor musunuz?”
-Evet biliyoruz, cevabını alıyor.
Tekrar soruyor: “Öyle ise benim iki cihan güneşi Hz. Muhammed’in torunu olduğumu da biliyorsunuz!”
-Evet biliyoruz, cevabı tekrarlanıyor.
Hz. Hüseyin son sorusunu sorar: “Madem beni bu kadar tanıyorsunuz, öyle ise neden öldürüyorsunuz!”
Cahil sürüsü “sen halifeye karşı geldin, İslam’ı çiğnedin, dolayısıyla seni öldürmemiz gerekiyor!” diye son cevabını veriyor. Hz. Hüseyin için, sözün bittiği yer olur.
Bunu neden anlattım?
Bu toplum, “Siyasal ve Ilımlı İslam” ittifakı ile imanından ve de dininden oldu. Doğru düşünemiyor artık. Evladının başı satırla kesilmiş, neredeyse zil takıp oynayacak!
Bu, bir inanç sapıklığıdır.
Tabi ki, AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan’ın ayet okumasını eleştirmiyoruz. Her Müslüman ayet okur, okumalı ancak ayetler iktidar koltuğu altına serilmemeli.
20 yıl AB’nin, ABD’nin istediği şekilde ülkeyi yönet, AB ve ABD ne isterse alsın. İstedikleri uyum yasalarını çıkar. Milli menfeatleri bırak, Papaz’ı bırak, ülkenin içine sonra, ayet ile temizle! Sözlerim iktidarın yanlış icraatlarınadır, şahsa değil…
Hazineyi küresel tefecilere soydur, sonra “ben faize karşıyım!” de. Bankalar aracılığıyla yüze 15 faiz ver, yüzde 21 faiz bonolarıyla para topla ve sonra da faize karşı ol!
Allah doğal afet verir, kuraklık olur, kul eliyle değil de, insan üstü sebeplerler “korku ve açlık” olur. “Mallardan, canlardan eksilme olur”, o zaman o ayeti okursun. Çürük binalar deprem sonucu yıkılırsa, o ayet yine okunmaz.
Muhalefeti de bıraktı Allah’ı suçlamaya başladılar!
Harbiden Allah, iktidarlarının da, başımızda tutmalarının da, belasını verecek!
Şeker Kurumu’nu kapatmanı Allah istemedi, Cargill kazansın diye ABD istedi, sen yaptın! Ülke tarımını bitirtmenizi Allah istemedi, AB istedi. Tarımı bitirdiği için dünyada ödül alan tek ülkeyiz.
Yerli ve milli tohumu yasaklayıp, kullanan çiftçiyi hapisle cezalandıran tek ülkeyiz. Sonuçta buğday yok, tabiki aç oluruz.
Ayet bu akılsızlığa ne yapsın!
Allah mı böyle yapmanızı istedi, yoksa AB’mi!
“AB’ye girmek için tarım ülkesi olmaktan çıkmanız gerekir” dediler, sizler baş üstüne dediniz. Tarım Bakanı Eker ödüller aldı bu “cesur” adımlarından dolayı. 2014’te Birleşmiş Milletler FAO ödülünü aldı.
Fransa Hükümeti tarafından ‘Tarım Alanında Şövalye Liyakat Nişanı’ soyadı Eker olan bu ekmez, biçmez adama verildi. “129 yıl sonra Türkiye böyle bir ödül aldı” diye “havuz medyası” haber yaptı.
Böyle bir ihanet, 129 yıl sonra, bu ülkede yapıldı çünkü.
Ayet oku tamam da, millet aç!
İktidarınız her şeyi bilerek, planlayarak ve bu halkı aldatarak yaptı.
Bunu en iyi sizler bilirsiniz!
“Bir köyde bir insan açlıktan ölürse, bütün köy katildir”diye buyurur Hz. Ali. İslam’ı, Ali’den ve evlatlarından öğrenirsek böyle. Muaviye ve Yezit’ten öğrenirsek, bugün karşılaştığımız gibi…
Allah, “…Aldatıcılar,Allah’ın adını kullanarak sizi aldatmasınlar!” diye uyarıyor, bu da ayet. Yüreği yeten, bunu okusun. “İçimizdeki beyinsizler yüzünden, bizi helak etme Allah’ım” bu da ayet, bunu da ilgililer okusun!
