Çocuğun eline dolu silahı verirsen, her şey olur. Çekip seni vurur. Seni vurmadı, komşusunu vurur. Olmadı rast gele ateş açar, artık kime denk gelirse!Bir değil, birkaç kez çocuk eline silah verilirse, var sen düşün. Üstelik her defasında da insanlar öldüğü halde? Hocaları, toprağı bol olasıca demişti "bunlar çocuk" diye. E, çocuğu kim kandırmaz!Cemaat kandırdı. Bunu bizzat kendileri söyledi. "Safmışız kandırıldık" diye. Tabi "ne isterse verdik"ten sonra. Bilmem "kaç bakanlık, müdürlük ve genel müdürlük?" diye, yandaşlardan duyduk. Dahası da var. En tepeden, "Ankara'yı parsel parsel sattı" itirafı bile yapıldı.Ayrıntılar 7. Haziran'dan sonra denmişti ama sustu, mübarek(!). Öldükten sonra azaların dile geldiğini biliriz fakat bunların azaları ölmeden konuşmuştu. Muhtarlarının baskılarına rağmen?Hal böyle iken sen, "sattılar ama yaptılar" dedin. "Yol, köprü, tünel, havaalanı" diye sayıklayıp durdun. Şimdi diyorsun ki ne oldu. Elinin körü oldu demiyim de ne yapıyım, sen söyle!Geçtik bunları. Bunlar eski ortakla alakalıydı. Geldik bu "çocuk"ların "müzakere" ortağıyla alakalı yedikleri nanelere. "Çocuk" dediğim için bütün çocuklardan özür diliyorum. Çocuklar sabidir, günahsızdır. Ya bunlar: Aman Allah'ım!.. Leyli vennehar? BOP'tan fikirlerden, hiç ayık gezdikleri görülmez!Her şey, "teröristle görüştü diyenler, ispatlamazlarsa şerefsizdirler" çıkışıyla gün yüzüne çıkmaya başladı. "Ben adamlarımı gönderdim" itirafına kadar, herkes, inanmıştı teröristlerle görüşmeyeceklerine. Sonra "şerefsiz" kim oldu anlamadık gitti, ortalık çok karışmıştı çünkü!Anladık taptaze bir "kandırma" ile karşı karşıya olduğumuzu. Hem de öyle bir kandırılma ki, sonu çok kanlı olacaktı. Oslo'ya, poslaya konuşmalar yayıldı, etrafa. "Büyük şehirleri silah depolarına çevirdiniz" diye yemek masasında konuşmalar?Bir taraf güya devlet, öbür taraf terör örgütü, ona göre düşünün. Devlet ne yapar? Daha doğrusu ne yapması gerekir, eğer devletse?Şehirleri silah deposuna çevirenlerin başlarına dünyayı cehennem etmez mi? "Çocuk" oldukları için kandırılmışlar diyelim, şimdi cehennem bizim başımıza yağıyor: Her gün en az on ölü?Geçip karşıma bir ne oluyoruz diye zırlama!Bütün suç kabahat senin, sus bari! Bir de saf numaralarına yatma!Günlük yaşayıp, terörden "mühlet" alarak herkesi kandırıp, sonrada ne oluyoruz diyene, sinir olurum.Şimdi ne mi olacak?Yakında görürsün!"Ne yapalım terör durmuyor, bari verelim gitsin" diyecekler. Alıştıra, alıştıra?"Özerklik" ilanı geldi bile bak!Eşeklerin araziye yeniden sürülmesi yakın!Az durun, ne zırıltılar duyacaksınız!"Terörle mücadele ediliyor" yalanına ancak "yolcu", köprücü" ve "tünelciler" kanar. Gerçi onların kandırılmaya da ihtiyaçları yok zaten. Bu işe "iman" etmiş, "kefen giymiş" herifler!Ama ben yinede daha neler olacak, anlatayım istersen: Türkiye Büyük Ortadoğu Projesi'nin en son hedefiydi. İktidara talip olanların şahsi menfaatleri BOP'ta cem olalı çok oldu. Olay "Kürt sorunu" filan değil. "Çocuklar" bunu daha yeni anlıyor. "Süreç" dedikleri, Türkiye'nin parçalanma süreciydi. Tabi "çocuklar" bunu halen anlamış değiller!Anlayan failler "Yeni Türkiye" diye işi örtmeye çalıştılar. Onlar bir rüyaya inandırılmışlardı. "Yeni Türkiye", "Yeni Irak", "Yeni Suriye" hayalleri vardı, hepsinin. Patlama, kan ve gözyaşı onlara göre "bu işin doğasında var"dı. "Askerlik yan gelip yatma yeri değil, askerliğin doğasında ölmek var" çıkışları bu sebepledir.Çocuktular ya(!); bazılarına ne isterlerse online verdiler, bazılarını zamana bıraktılar. Şimdi, zaman doldu. Vermesen zorla alırlar. Keserek ve kopartarak?"Her şey Türkiye için" diye şarkı söylediler ama her şeyi İsrail için yaptılar. Şimdi "Büyük İsrail" için parçalar kopartılıyor, sonra birleştirilmek üzere. Sorumsuzca desteklediğin o "çocuklar", Büyük İsrail'i kurdular!
Bize ne oldu öyle mi? Elinin körü oldu!