Seçime sayılı günler kaldı. Tabi seçim olursa veya olacaklara seçim denirse… Allah ülkemizi korusun devletimizi muhafaza eylesin. Benim ciddi endişelerim var. Seçim öncesi ve de seçim sonrası…
Batı’nın Ukrayna’yı nasıl bir ateşe soktuğu ortada…
İnsanlar ne bilsinler ki Zelensky’e verdikleri oy; kendilerine ateş olarak dönecek, ülkerini yakacaklar. Çocuklar babasız, kadınlar kocasız kalacaklar. Ülkeye olan oldu zaten, bundan sonra o ülkede ileriyi görenler olsa ne yazar.
Ancak belgesellerde yaşanacak bir vahşet ile Ukrayna, Rusya’nın dişleri arasında çiğneniyor. Ukrayna yerinde Türkiye’nin olduğunu düşünün. Olmaz olmaz demeyin, olur. Olmaz ne dedik de olmadı?
Batı, Rusya ile kendi toprakları dışında savaşmaktan neden kaçınsın ki. Mesela Türk topraklarında bir NATO-Rusya savaşı Bonus olur kendileri için. Suriye’de Rus uçağını vurup, NATO’yu aramadı mı Davutoğlu Ahmet?
NATO, “üyemize bir saldırı olmadı, bizi ilgilendiren bir durum yok!” dedi. Şimdi bu Davutoğlu CHP listesinden meclise girecek. CHP kazanırsa Dışişleri Bakanı olur mu olur. Bu herif bakan olsun, Karadeniz’de neler olur düşünmek bile istemiyorum.
Ukrayna-Rusya savaşı çıktığında Meral Hanım safını Ukrayna’dan yana koymadı mı? Meral hanım başbakan olsa, hiç şüpheniz olmasın ki Ukrayna yanında Rusya ile savaş kapıda demektir. Emin olun abartmıyorum.
“Putin haddini aşmıştır” şeklinde tepki vermişti. 18 adamız 151 kayalık Yunan işgali altında ama bu konuda tek kelamı olmadı. Ama söz konusu savaşta “Türkiye, Ukrayna’nın/Batı’nın yanında yer almalı” demiştir. Ayrıca Montrö bildirisiyle çok kritik bir zamanda iktidara ayar çeken emekli amirallere “zevzek” diyen de bu ablamız değil miydi? “Gülen hocaefendi!” ile başlayan cümleleri hatırlatmıyorum bile…
Asıl soru şu: CHP oy oranı sıfıra yakın olan AKP’li Babacan ve Davutoğlu’na neden mahkûm? Ve neden Meral Akşener parti kurarken 15 vekil vererek grup kurmasını sağladı? Allah rızası için değil!
Peki niçin?
Ve neden FETÖ ile adı anılan onca insana Çankaya gibi ilçelerde birinci, sıra vekillik veriyor. Haydar Baş gibi milli olmanın kitabını yazmış bir insana teklif götürüp sonra caydığı halde, bu adamlara onu mahkûm eden sebep ne!
Hem de iktidarın uyduruk mahkemelerle Haydar Baş’ın elini kolunu bağladığı, dokunulmazlığa çok ihtiyacı olduğu siyasi mahkemelerden kurtarılmaya ihtiyacı olduğu bir süreçte…
Yeni CHP’ye Atatürk’ün partisi demek, Atatürk’e hakaret!
Ve Kılıçdaroğlu “Türk Milleti” diyemiyor. “Türkiye insanı” diyor, “Türkiye halkı” diyor ama Türk milleti diyemiyor. Bu kavramlar ülkemize, AKP ile sokuldu. AKP’den önce bu kavramlar yoktu. AKP’nin “yerel yönetimler yasası” diye getiremediği yasayı da getireceğini söylüyor. AKP’nin yarım bıraktığı küresel taleplerin hepsini, CHP tamamlamak istiyor.
Tesadüf mü?
Ağızları BOP kokuyor!
Bir “Türkiyelilik” kavramı tutturmuş gidiyorlar
Sanki CHP içine AKP kaçmış!
Sanki kısmı fazla!
İçine sadece AKP mi kaçmış, hayır. Nursi, hatta Feto bile kaçmış!
Mevcut CHP eski AKP’ye benziyor. Hele de içine kaçanları gördükçe, iki tane AKP var diye düşünmeden edemiyoruz. Davutoğlu, Babacan, Mollaoğlu’nu da sayarsak, eder 5 tane AKP!
Masa’lar arasındaki fark yok. Biri BOP yolunda koşmaya azmediyor, diğeri ise BOP yolunda koşmuş yorulmuş. Anlayacağınız, 6’lı da aynı BOP’un laciverti. Değneğin kirli iki ucu gibi düşünün. İki ucu kirli değnekten, iki Masa çıkmış!
Masa’lara sürtünen kirlenir, BOP kokar. BOP kokanı, nerde yıkasanız temizlenmez. Masa’nın birinde Barzani var, diğerinde Öcalan var. Sen bana temiz tarafı soruyorsun!
Türk milletini bu iki Masa’ya mahkûm edenler utansın!
Haydar Baş tezleri etrafında bir Masa kurulmalıydı. Sonuç olur olmaz ayrı konu, onurlu bir mücadele verilmiş olunurdu en azından. Ülkeler bir araya gelip Dolar masasına karşı “Milli Para” masasını, Kapitalizm masasına karşı Haydarizm masasını kurarlarken, Milli Paralarla Ticaret tezi ete kemiğe bürünüp BRICS diye görünürken, sen git, BOP kokan Masa’ya yapış!
Her şeye rağmen;
Ne Mutlu Türküm Diyene…
