Bizler, Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Paralarla Ticaret teziyle ABD'yi batırdığını yazdıkça ve konuştukça, bazıları bunu abartı zannetti. İşte, bizler söylemiyoruz, bugün bunu, dünya söylüyor.
Biz Türk olduğumuz için bizlere inanmayanlar, belki bunu Fitch söylediği için inanırlar. Kredi derecelendirme şirketi FİTCH'in analistlerinden James MacCormack, "ABD dolarının zaman içinde küresel rezerv para olma statüsünü kaybetme riski var" dedi.
Ülkelerin, uluslararası ticarette dolar yerine, kendi milli paralarını devreye sokmaları, dolara ağır darbe indirdi. ABD'yi, ABD yapan dolarıydı, şimdi o dolar tahtını kaybediyor.
Fitch analisti, "halen dolar ilk tercihtir ancak her geçen yıl, bu iş daha kötüye gidecek" dedi.
Peki, bunu kim sağladı!
Dünya "milli para" kavramını 2005'e kadar duymazken, bu kavram, bir Türk'e ait. Evet o kişi Türk olduğu için, bu ülkede gizlediler, sakladılar, yok saydılar.
Yarın birgün, "ABD emperyalizmini darma duman eden adam" diye, Sayın Baş'ın heykeli dikilecektir. Bunda kesinlikle şüphem yok. BRICS ülkeleri, "Milli Para" kavramı etrafında bir blok oldular.
Ekonomide Haydar Baş devrimi, dünyayı değiştirirken, Türkiye'de sandıkta çıkan oya bakılarak, ona değer verildi. Sandıkta çıkanlar, buyursun sizlere "iş ve aş" versinler bakalım.
Sandıkta AKP çıktı, memnun musunuz!
CHP ve MHP çıktı, görün bakın, ekonomiyi ağızlarına alıyorlar mı!
Ne bilirler, en anlarlar, bu işten… Anladıkları, dışardan kim daha iyi borç alır. Dışarıda borç alan, dışarıdan emir alır. Hepsi ya koalisyon ortağı oldular gördük veya iktidar…
Bazı tatlı su solcuları, "ABD hegemonyası bitiyor" diye, alkış tutuyorlar. Yazılar yazıyor, kitaplar çıkarıyorlar. "Doların devreden çıkmasıyla, ABD hegemonyasının bittiğini" ifade ediyorlar.
Hepsi liberal kafa ama…
Peki, "liboş"cuğum ABD doları nasıl devreden çıktı!
Doları melekler mi devreden çıkardı!
"Haydar Baş" dememeye öyle özen gösteriyorlar ki, aklınız durur. Çanakkale'de Atatürk'ü yok sayan zihniyet ile doların devreden çıkarılmasında, Haydar Baş'ı yok sayan zihniyetin, kutsal ittifakını görüyoruz.
Yazıklar olsun!
Güya "solcu" bunlar. Amerikan solcusu işte, n'olcak!
Amerikan "Müslümanı", Amerikan "sağcısı", Amerikan "solcusu", hepsi Haydar Baş turnusolunda, kendilerini açık ediyorlar.
İlme saygınız varsa eğer, Ruslar kadar saygılı olun!
Türk olamadınız, bari Rus olun be!
Ruslar, bu tez karşısında "Ne Mutlu Türküm Diyene" dediler, hiç mi etkilenmediniz!
"Türk düşmanı" diye tanıtılan Jirinovski dahi, "Ne Mutlu Türk Diyene" dedi. Bunları çok anlattık ama kafalar NATO olunca, tekrar etmeden yapamıyoruz, bağışlayın.
Bugün ABD'nin "ticaret savaşı" diye başlattığı mücadele, dolara inen darbe karşısında, kendini savunması olayıdır. Baş Hoca bir ilim adamı, bir ülkeye zarar vermek için filan tez yazmadı.
"Zarar vermek" onun terbiye anlayışında yoktur. O, Türk milletinin sömürülmemesi için, kaynaklarını devreye koyulması adına, kendi halkına, iş ve aş temin etmek üzere bu tezi yazdı.
Gel gör ki, Türk milletinden bu tez saklandı. Küresel güçlerin içimizdeki ağları, kaynakları devreye koymayı, kendilerine yöneltilmiş tehdit olarak gördüklerinden, Haydar Baş'a ve tezlerine karşı barikatlar kurdular.
Ancak Rusya ve Çin gibi ülkelere bu barikatı kuramadıkları için, Haydar Baş devrimi aldı başını gitti. Türkiye'de gizlenen, görmezden gelinen gerçekler, dünyada iktidar oldu.
ABD, Haydar Baş'a gelsin, ABD'yi de kurtarır. Haydar Baş, ABD sömürüsüne karşı, yoksa ABD halkına değil. "Dünya batsın, biz dünyayı da kurtatırız" dememiş miydi?
Rus akademisyenler "sende kötülük düşüncesi ve ayrım yok, istiyorsun ki dünya halkları kavga etmeden kaynaklar adil bölüşülsün, bu ancak tanrının özel kullarında olan bir vasıf" diye, bir çoğu, Müslüman oldular.
Batan dünyayı kurtaracak ilim bizde ama biz Türkiye olarak batıyoruz. Bunda suçlanacak olan, Haydar Baş ve kadrosu değil.
Türkiye neyi tartışıyor: İt'i!
İmamoğlu "it" dedi mi, demedi mi!
Vah ülkem vah…
Batmışsın, konuşanın yok ama herkes bir "it" dalaşı içinde. Yahu, bu ülkede Atatürk'e neler dendi de, kimin umurunda oldu. Ağız dolusu küfürler, ölmüş bir insana yapıldı. Üstelik bu ülkenin kurucusuna…
Ne oldu?
Küfrü yapanlar,"üstad" ilan edildiler.
Bu ülke, "milli para" diyebilir mi?
Bu ülke, Haydar Baş tezinin dünyayı değiştirdiğini konuşup, tartışabilir mi?
Fakat her şeye rağmen, barikatları yıka yıka geleceğiz. Engelleri söke söke ilerleyeceğiz. Dünyada iktidar olan Baş Tez, ülkemizde de iktidar olacak. Kavgalar sona erecek.
Hasso'nun Kürt Memet'in cebi para görecek. Temel ve Fadime'nin eline aylık en az 10 bin lira geçecek. Bir elimiz yağda, bir elimiz balda olacak.
Güneydoğulu gençlerimiz, anasının diz dibinde oturacak, hiç bir istikrara prim vermeyecek. Bu ülkede kavga isteyenler avucunu yalayacaklar. Bu ülkenin karnı doymadan, hiç bir sorunu çözülmez. Biz bu milletin karnını doyuracağız. Baş Hoca, hem karınlarımızı hem kalplerimizi doyuracak. O, bu tezi nden yazdı, biliyor musunuz:
O Türk milletine, Türk yurduna ve Türk devletine aşıkta, ondan. O Türk'ün delisini, ecnebinin filozofuna değişmez. O, Türk'ün eşkiyasını, Anlatik'in evliyasına değişmez.
Onun tek kusuru(!), yüzde yüz Türk olması. Bu durum hepsi Türk olmayanları sıkıyor. Ama onlar da alışacaklar… Çünkü onun gönlünde, onlara da yer var.
O, Hünkar Hacıbektaş gönüllü, Hoca Ahmet Yesevi icraatlı, bir insan.
Çok güzel günler gelecek, inanın çocuklar. Gönülleri Hünkar Hacıbektaş'a süreceğiz. Atatürk'e koşacağız hep birlikte. Anıtkabir'de, duaya açılacak eller. Türk'ün, yeni bin yılının harcını dökeceğiz, temellerini atacağız.
Doları melekler mi devreden çıkardı!