Emperyalizm ‘ya savaş, ya anlaş’ diyor

Türkiye, "AB" ve "ABD" diye diye, yolun sonuna geldi. AB'yi de gördü, ABD'yi de… Özellikle de mevcut hükümet döneminde; içişlerimizi AB, dış işlerimizi ABD yönlendirdi.  
AB'ye uyum yasaları mı dersiniz, "15 günde 15 yasa" mı dersiniz ne derseniz deyin… Veya Amerikan sigarası içilsin diye Tütün Yasası mı derseniz, ABD'li Cargill kazansın diye Şeker Yasası mı dersiniz. 
AB ve ABD, hep hükümetler üstü oldu. Üçlü koalisyon döneminde TAHKİM ve TAHDİT'ler geldi, AKP ile şiddeti artarak devam etti. ABD sigarası uğruna Adıyamanlılar dövüldü. Adıyamanlılar, daha fazlasını hak etti, ayrı konu!…
Yani emperyal güçler ve küresel şirketler için Türkiye'de partilerin adlarının değişik olması, bir şey ifade etmez. Sömürülen bizler, olaya "parti" olarak bakarız. Halk meselelere takım tutar gibi baktıkça, sürünmeye devam.
 
Türkiye'de iki gemi var: Birisi Atlantik gemisi, diğeri, Atatürk'ün kurtuluş gemisi, Bandırma Vapuru… Ya Atlantik gemisindesiniz veya Bandırma Vapuru'nda. Bir üçünçüsü yok, kendimizi kandırmayalım.
Her 19 Mayıs'ta hatırlanan Atatürk'ten ve Bandırma Vapuru'ndan söz etmiyorum. Bir günlük Anneler Günü, anne kıymetini nasıl karşılamıyorsa, bir günlük 19 Mayıs'ta, bir şey ifade etmiyor.
Her günümüz 19 Mayıs olmadıkça boş!
Bir günlüğüne Bandırma Vapuru'na binip, sonra iniyor, herkes kendi kayıklarına biniyorsa, bu kayıkçı kavgasından başka bir şey değil. Türkiye'de kapitalist bir ekonomi, neoliberal bir ekonomi uyguladıkça, herkes Atlantik gemisindedir.
Kapitalizm kaynakları küresel şirketlere devrini ister, Atatürk'ten sonra hep devrettik mi, etmedik mi. Hele AKP ile "kefen parası" bile küresel tefecilerin kasalarına aktarılmadı mı? Ne Şeker Kurumu kaldı, ne Şeker Fabrikaları…
 
Bu ülkede siyaset yapanlar, neden ağızlarına, sahip olduğumuz "kaynakları" almazlar? Neden bordan, altından, bakırdan,toryumdan, petrolden ve doğal gazdan, kayagazından, söz etmelezler?
Çünkü hepsi, bindikleri kayıklarla Atlantik gemisine yolcu taşırlar. Particilik yapmıyorum, ülke müdaafasından söz ediyorum Bu ülke, ecnebi parasıyla mı bağımsızlık kazandı, yoksa kendi kaynaklarıyla mı?
Ülkede "kaynak" diyenlerle, "kredi" diyenlerin savaşı yaşanıyor. "Kaynaklardan" söz edenler Bandırma Vapuru mensupları,  "kredi" ve "sıcak paradan" söz edenlerse, Atlantik gemisi mensuplarıdırlar.
Bandırma Vapuru'na binen az diye, vatandaşta koşup kalabalık olan Atantik gemisine bindi. Sürekli böyle oldu. Seçimlerde Atlatik gemisine bağlı kayıklar baraj üstü olurken, Bandırma Vapuru, baraj altında kalıyor.
Bu vapuru yüzdürmeyen, deniz utansın!
 
Şu kadere bak diyeceğim, kader değil. Sürünmek kader değil, sömürülmek ve uşaklık kader değil. Bunların hepsi tercihtir. Nasıl cehennem kader değil tercihse, yoksullukta ve sömürülmekte, bir tercihtir.
Haydar Baş, Bandırma Vapuru'unun kaptanıdır. Bunu sen kabul et veya etme, dünya kabul etmiş.
Atatürk ve arkadaşları da bir avuçtular, ama "Allah, az olanı, çok olana galip getirendir". Sadece Allah'a mı güveniyoruz? Önce Allah'a, sonra da tezlerimize…

Dünyada iki tez çatışma halinde, biri "Kaynaklar sınırlı" diyen kapitalizm, diğeri "Kaynaklar Sınırsız" diyen Haydarizm.

Dünyada iki gemi var; biri Kapitalizm gemisi, diğeri Haydarizm gemisi… "Avrasyacılar" beni iyi dinleyin!
Avrasya'nın sahibi Haydar Hoca'dır. Neden Atlantikçiler gibi yapıyorsunuz?
Neden Haydar Baş demekten imtina ediyorsunuz? 
Sakallı diye mi!
Müslüman-Türk diye mi!
Övündüğünüz Avrasya, Haydar Baş'ı dinliyor.
 
ABD, emperyalizmi yıkılıyor diye alkışlıyorsunuz ama yıkanı gizliyorsunuz!
Atlantik gemisi "dolar" darbesi yeyip, kazan dairesinden su alıyor, bunu görüyorsunuz, ama  bu gemiye vuran Seyyit Onbaşı'yı, görmüyorsunuz. Çanakkale'de Atatürk'ü görmeyenlerden farkınız ne?
Yapmayın arkadaşlar!
 
Ekonomisiz savaş kazanılmaz, dünyanın cahil olduğu bu konuda, ilim sahibi olanı dinlemek zorundayız. Kapitalizmde kaldıkça, düşmandan borç istedikçe, ne istiklalimiz, ne istikbalimiz asla kurtulmaz.
"Atatürk Vatandır" diyen bu insana, hep birlikte kulak verelim.
Emperyalizm 'ya anlaş, ya savaş' diyor. 
Onlar, savaşırken de kazanıyor, anlaşırken de…
Anlaşırsan, her şeyini kayıpedersin. Ama savaşırsan, kimliğin ve şerefin başta olmak üzere, her şeyini, kurtarırsın. 
Atatürk savaştı ve kazandı. Yolunda mıyız, değil miyiz?
Bandırma Vapuru, bağımsızlığa yüzer, Atlantik gemisi köleliğe… Bu gün Samsun'da buluşup, ertkesi gün herkes partiisine giderse, kendimizi kandırırız.
Emperyalizm ‘ya savaş, ya anlaş’ diyor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön