Düne kadar, Gadiri-Hum'u inkâr ediyorlardı. 124 bin sahabeye verilen hutbe, inkâr edilemez bir gerçekti.
Ahmed b. Hanbel, Muslim, İbn Mace ve Hakim en-Nisaburi gibi İki yüzden fazla Sünni kaynakta bu hakikatin var olduğu, Prof. Dr. Haydar Baş Hoca tarafından yıllardır dillendirilince, itirazları kalmadı.
Ancak bu defa Gadiri-Hum'u sulandırmaya başladılar. "Gerçeği bildikleri halde nasılda saptırıyorlar!"
Bilmeyenler için Gadir Hum'un ne olduğunu tekrar anlatalım. Sevgili Peygamberimiz, Veda Hutbesini irad buyurduktan sonra, MÂİDE-67 indi:
"Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah, küfre batmış topluluğa kılavuzluk etmez."
Efendimiz Gadir Hum denilen bir mevkide Müslümanları topladı. Çadırlar kurdurdu ve ardından Hz. Ali efendimizi yanına alarak, sağ elini kaldırdı:
"Ben kimin emiri, isem Ali de onun emiridir. Allah'ım, ona dost olana sen de dost ol, ona düşman olana sen de düşman ol!" diyerek İmam Ali'yi halife seçmiştir. Hatta Hz. Ömer, "Ey Ali! Sen her mu'minin halifesi oldun" diyerek onu tebrik etmiştir.
Olay bu?
Ali'yi Allah seçmiş, Peygamberine bunu tebliğ etmesini emretmiş, efendimizde bu emri yerine getirmiş.
Size ne oluyor, beyler!
Sıkıntınız ne!
Ali'nin Allah tarafından "halife" seçilmesi, Peygamberin mübarek hadisi ve 124 bin sahabenin gözü önünde gerçekleşti. Efendimiz ile Ali, tanınmayan insanlar mı ki veya "kardeş" olduklarını bilmeyen mi var ki, Gadiri Hum'da, birlikte yüksek bir yere çıkıp konuşsunlar.
Yahut çadırlar kurup üç gün boyunca çölün kumunda, sıcağında sadece Ali'yi sevdiğini söylemek için mi, efendimiz yüz binleri bekletti. Belli ki, özel bir durum var ve kesinlikle göklerden gelen bir haber var.
Ayet var.
Maide-67 var.
Hatta koruma sözü ve tehdit var. "Tebliğ etmezsen eğer, peygamberliğini tamamlamış olmazsın" diyor Allah. Ali'ye baş kaldıranları efendimiz o günden görüyor, belli ki bir çekincesi var.
Birilerinin, "Biz seni zor kabul ettik, şimdi Ali nerden çıktı!" demesinden çekinmiş olabilir mübarek. Netice de o da bir insan. "Allah seni insanlardan korur" diye, Cenabı Hak, peygamberinin çekincelerini gideriyor işte.
Gerçi "ben kimin emiri isem" dediği için, kendini kabul etmeyenleri bağlayan bir durum yok!
Prof. Baş Hoca'mın ifade buyurduğu üzere, bu hutbenin altı yerinde imamlığın Hz. Ali'nin olduğu belirtilmiştir:
"1- Ali b. Ebi Talib, benim kardeşimdir, vasimdir, halifemdir ve benden sonra ki halifemdir.
2- Allah Resulü'nün (sav) halifesi odur. Müminlerin emiri odur. Allah tarafından tayin edilen hidayet imamı odur.
3- Ey insanlar! Bu Ali'dir! O benim kardeşimdir, vasim, ilmimi toplayan ve ümmetim arasında iman eden kimseler üzerindeki halifemdir.
4- Ey insanlar! Ben hilafet emrini kıyamet gününe kadar imamet veraseti olarak neslime emanet ediyorum.
5- Ali, Allah tarafından tayin edilen imamdır.
6- Benden sonra Ali, Allah'ın emri ile sizin veliniz ve imamınızdır."
Kıymetli dostlar!
İmametin Ali'nin hakkı olduğunu, mezhep imamları ve İmam Gazali başta olmak üzere, bütün otoriteler, söylemişler.
Bizim sunilere ne oluyor?
Ne olduğunu söyleyeyim: Bu olay tarihi olmakla birlikte, günümüz ile çok alakalı bir olay. ABD, bir Şii-Sünni savaşı istiyor. Biz Sünnilerin Şiiler ile aramızda çok önemli olmayan farklılıkları, Sünni din Alimi Prof. Dr. Haydar Baş tarafından, İslam dünyasına takdim edilince, adamlar delirdi.
Bir Şii, zaten bu görüşlere sahip? Ama Sünni bir aileden gelen, Sünni bir Âlim, tıpkı İmam-I Azam gibi, tıpkı İmam Şafi ve Gazali gibi bir Sünni olunca kudurdular.
Ayrıca, Baş Hoca'nın epey ara verdiği yazılarına, "İmam Ali Velayetin Başıdır" yazı başlığıyla başlamasının ardından, ekranlarda bitmeleri çok manidar.
Hiç boşuna delirmeyin, Ali'yi Allah seçti!
Bu seçim Peygamberi "emir" kabul edenleri bağlar. Şii-Sünni savaşı isteyen ABDgilleri bağlamaz. Muaviyegilleri ve Gülengilleri gerçekten bağlamaz!
Ayrıca Ali'nin hakkını teslim ederseniz, bir başka sahabe veya sahabeler küçülmez. Hz. Ömer Âli'siz bir dünyada yaşamak istemem" diyor. Hz. Ebubekir "Ali olmazsa helak olurduk" diyor. Yani sahabeler kardeşlik hukuku içinde bu olayı çözmüşler, ABD'ye ve sizlere burada ekmek çıkmaz. Gidin işinize, ABD'nin Sünnileri!