İktidar zeytinliklere niye daldı?

Zeytin, Allah'ın üzerine yemin ettiği önemli bir nimet. Hakkında ayet var. "Vettiyni vezzeytuni" diye başlar ayet.  "Andolsun o incire, o zeytine" manasındadır. 

Zeytin ağaçları kanser olmuyor, bunu biliyor muydunuz? 2 bin yıl yaşayanları var. Kanser tedavisinde kullanılıyor, günümüzde. Zeytin yaprağı ve özü, şifadır.

Kalp sağlığını koruduğu, kötü kolesterolü düşürdüğü, bilimsel bir gerçek. Yaprakları, barışın ve dostluğun simgesidir ayrıca.

Zeytin için ne desek az gelir. Hakkında ayet var işte, daha ötesi yok.

Zeytinin, Türkiye için başka bir önemi var:

Ülkemizde, 826 bin hektar zeytinlik alanı üzerinde, 167 milyon civarında zeytin ağacı bulunur. Hükümetin yapmak istediği değişiklikle, tehdit altına girecek zeytinlik alanı 578 bin hektar, bu da, 117 milyon zeytin ağacına denk geliyor.

Dünya zeytin ihtiyacının yüzde 10'nunu, zeytin yağı ihtiyacının ise yüzde 6'sını karşılayan Türkiye, "Üretim Reform Paketi Kanun Tasarısı Taslağı"nda yer alan düzenlemeyle, hem ağaç ve doğa katliamına maruz kalacak, hem de zeytin piyasasındaki gücünü önemli ölçüde kaybedecek.

Tasarının adına baktığınızda, içinde "üretim" kelimesi geçtiği için, yararınıza sanıyorsunuz değil mi?

Hep öyle olmuştur zaten!

"Vakıflar Yasası" dediler, herkes bir "hayır" işi sandı. Oysa devlete ve millete ait olanlar, bir "düzenlemeyle" azınlıklara peşkeş çekildi. "Petrol Yasası" mesela, sanırsın dünyanın en pahalı benzin ve motorinini kullanan Türk milleti, ülkemizde çıkarılacak petrolle, daha uygun bir akaryakıt imkanına kavuşacak.

Nerdee? 

Anca rüyamızda görürüz!

Hele bir "Madenler Yasası" çıkardılar ki Allah'ım, evlere şenlik! Maden dağları hep yabancılara verildi, en az elli yıllığına? On binlerce ruhsat dağıtıldı 15 yılda.

Kanada, Amerika, İsrail, aklınıza hangi ülke gelirse? Birkaç ruhsatta, "bizim" Cengiz'lere filan verildi. Gülenci'lere verilenlerin bir kısmının ruhsatı iptal edildi.

Prof. Dr. Haydar Baş'ın, ülke kaynaklarına dayalı Milli Ekonomi Modeli ile "kaynaklar" gündeme geldikçe, önce "Kaynak Yok" dediler. "Kaynak yokta bu yasalar neyin nesi" diye sorunca, "mızrak çuvala sığmadı", kuyruklu bir yalan uydurdular: Kaynaklar Lozan'da verildi!

Kömür ve makarna karşılığı kandırılarak, altın dağlarını hükümet eliyle yabancılara veren bu halk, bir gün çok kötü uyanacak. Ama ne gün?

Sayın Bakan, "bana güvenin" diyor. Biz yasaya güvenmek istiyoruz, sizlere güvene güvene bakın, ne hallere geldik. 

Tarım ülkesi Türkiye mercimeği, Kanada, Avustralya ve ABD'den ithal ediyor.126 ülkeden, tam 133 çeşit tarım ürünü ithal ediyoruz.

Buğdayı Rusya'dan alıyoruz. Öküzleri için, samanı dahi ithal ediyor, Türkiye. Artık iktidara, öküzler bile güvenmemeli değil mi!

Güvenirlerse, aç kalırlar, kendileri bilir!

İktidar durup dururken niye zeytinliklere atladı? Hakkında ayet olan, şifa kaynağı olan, barışın simgesi olan, milletin geçim kaynağı olan zeytinliklere, niye daldılar sizce?

Hemen söyleyeyim: 

Bazı zeytinlik bölgelerinin altında, kıymetli madenler var. Daha doğrusu, altın madenleri var. Bu madenlere göz dikmiş, hatta hükümetle anlaşmış, çok etkili, küresel firmalar var. İktidar, yeni bir "düzenleme"ye mahkûm?

Bir düşünsenize: Kurban olduğum Allah, üstünde zeytinlikler, altında madenler vermiş bize. Ama bize akıl vermemiş, yiyecek ağzımız yok! 

İdrak ve sorgulama vermemiş, elimize kömürü, verip altını alıyorlar.

 "Madenler Lozan'da verildi, 2023'e kadar dokunamıyoruz!" yalanına, çocuklar bile inanmaz. Baş Hoca'ya inanmadılar diye sitem ediyoruz, belli ki bazıları Allah'a da inanmıyor.

Beyler!

İktidar hakkında ayet yok, ama zeytin hakkında ayet var. 

Lütfen iktidarı değil, zeytini tutun!

15 yıldır yaptığınızı yapmayın!

Toprağı tutun!

Vatanı tutun!

Allah'ı tutun!

Ayeti tutun!

Zeytin, ayettir!

Zeytin, vatandır!

Unutmayın?

İktidar zeytinliklere niye daldı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön