Türkiye, elbette Katar'la ABD istedi diye ilişkilerini bozmamalı. Hava sahasını açmalı, "Katar'ın dört haftalık tahılı kaldı" haberlerinin dolaştığı şu günlerde, kardeşlik görevini yerine getirmeli.
Şam'dan Bağdat'tan esirgediğini, Katar'dan esirgememeli.
Buraya kadar tamam?
Ancak Katar'a askerde neyin nesi?
Hiçbir mantığı yok.
Katar'ın sonunun ne olacağı belli değil üstelik. Prenseslerin ve kaynanaların söz sahibi olduğu, Avrupa'nın evin içinde olduğu Katar'da, her an bir saray içi darbesi bile olabilir.
Dikkat etmek lazım!
"Katar mı, satar mı?" Paranoyası içinde olmaktan, zarar gelmez. Asker gönderdik, diyelim, askerlerin başına bir şey geldi, Allah korusun.
Ne olacak?
"Askerlik yan gelip yatma yeri değil!" demekle olmaz. "Askerin görevi ölmek!" diye, düşünmekle de olmaz. "Ölüyorlar ama karşılığını alıyorlar" diyen danışmanlar gibi hadsizlik yapmakla, hiç olmaz.
Velhasıl, olmaz, olmaz.
Askerliğin tanımını değiştirdiniz ama insanlık ve insafın tanımı henüz değişmedi. Hatırlayın lütfen:
Güya darbeleri önlemek için TSK'nın İç Hizmet Kanunu değiştirmişlerdi. Madde 35'deki "Türkiye Cumhuriyetini Korumak Ve Kollamak" ibaresini çıkartmışlardı.
Darbeye teşebbüsün önüne geçildi mi? Hayır.
Bununla kalmamış, askerliğin tanımı ve askerin görevini de değiştirmişlerdi, 2013'te.
"Askerlik Türk vatanını, istiklal ve cumhuriyetini korumak için harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir" ifadesi, "Askerlik harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir" şeklinde değiştirildi.
Ortada korunacak, cumhuriyet ve vatan kalmadı anlayacağınız. O yüzden, Katar'ı korumaya gidiyorlar şimdi!
ABD için Kore'ye gitmiştik, şimdi AKP için Katar'a gidiyoruz!
Vah ki vah!..
Ne yaptıklarını bilene aşk olsun!
Biliyoruz da, öyle olsun!
Neymiş, Türkiye etkisini artırıyormuş.
Kıbrıs'tan asker çek, Katar'a asker gönder!
Emin ol, bazen, bunlar ne içmişler diye insanın sorası geliyor. Mustafa Akıncı, "önkoşullar ortadan kalktı" dedi, Rum tarafı "hayır nerden çıktı" dedi. Sanki Akıncı'yı da yalana alıştırdılar!
Katar'a asker gönderen Türkiye, Kıbrıs'tan asker çekiyor. Bunun bir mantığı var mı? Üstelik Kıbrıs vatan? Vatandan askeri çek, elin Katar'ına gönder!
Ayrıca, her an ne olup olmayacağı belli olmayan Katar'a?
Çok "kandırılan" iktidara buradan söylüyorum:
Katar sizi satar!
Demedi demeyin!..
Bırakın Katar'ı katmazı da, Kıbrıs'a bakın!
AB'yi istemiyorsun, ABD ile aran kötü(!), PYD ile ittifak halindeler, öyle ise Kıbrıs'ı daha ne diye "müzakere" ediyorsun?
AB'ye de girmeyeceksin!
"Haçlı ittifakı" dedin.
Doğru dedin.
Mustafa ne geziyor Cenevre'lerde ya?
"Kıbrıs gidince Türkiye gider" demiyorlar da, "Katar giderse Türkiye gider" diyorlar.
Katar giderse AKP gider!
Bunu bile bile Katar gitmesin diyorum. Çünkü nefretten kör olmuş gözler yok bizlerde. Yeter ki geçekleri görün, yanlıştan dönün, doğru adımlar atın, hep iktidarda kalın!
Kıbrıs'a baktıkları yok, gelişmeler tüm gerçekliğiyle halktan gizleniyor. Şehit kanıyla sulanmış ada elden çıkıyor, adamlar düşmüşler Katar'ın derdine.
Katar sıkıştıkça, bunlar sıkışıyor yav!
Katar'a vuruyorlar, bunlar ağlıyor!
Dedim ya, anlamak zor diye.
Normal bir kafada olursanız, size içirilen bir "müzakere" zehri yoksa, "baldıran zehri" gibi veya Gülen'in "kızılcık şurubu" dediği tarzda bir "açılım" şurubu filan, o zaman gerçekten, zorunuza gidiyor bazı şeyler.
Katar'da 'Sünni NATO'ya "evet" diyen Trump'a büyük haraçlar veren, bir yönetim, mutlaka gelir.
Yani getirilir.
İyisi mi, hesabınızı ona göre yapın!