Gadir-i Hum bayramı, bu sene, 7 Temmuz gününe denk geldi. Türkiye’de “Gadir-i Hum” ifadesi, ilk defa Prof. Dr. Haydar Baş tarafından telaffuz edilmiş ve o güne has, son 15 yılda ellinin üzerinde programlar icra edilmiştir.
Bu bayramdan Gadir-i Hum gerçeğinden elbette ülkemizde Ehl-i Beyt taraftarı olan Alevi- Caferi Müslümanları haberdardır. Fakat kendi içlerinde bu bayramı kutlarlardı.
Özetle, Peygamberimizin “ ben kimin velisi ve yöneticisi isem Ali de onların velisi ve yöneticidir” diye ifade buyurduğu, Maide 67’nin “sana indirileni tebliğ et…” emri ile Gadir Hum denilen yerde, çadırlar kurdurup, yüz binlerce sahabeye “Veda Hutbesi” verip, Hz. Ali’yi “imam,-önder ve kendinden sonraki halifesi seçtiği” gündür.
“Şii’lerin bayramı” veya “İran bayramı” diye Sünnici tayfanın iddialarının aksine, Gadir-i Hum Müslümanların bayramıdır. Ve bu konuyu İran’a devretmek de ayrıca bir yanlıştır.
Onca Müslüman’ı İran’ın hâkimiyet ve etki alanına itmek de ayrı bir gaflettir. Türk dünyası açısından da bu konu son derece önemlidir. “Musul-Kerkük” dersin, “Azerbaycan” dersin, mezhep yönünden getirip İran’a bağlarsın. Olacak şey mi bu!
Laik devletin mezhebi, meşrebi olmaz ama siyaseti olur. Türk dünyasıyla kültürel birliğe beraberliğe gideceksek, “Sünnici” tayfanın hezeyanlarının farkında olmalıyız. İmam- Azam Ebu Hanife, İmam Şafi yorumları bugün “Sünnici” bir grubun tekelinde, Nakşilik ile karıştırılıp, acem düşmanlığı sosuyla, servis ediliyor. Emperyalistlerin Müslüman coğrafyasında istedikleri Şii-Sünni çatışması zemininde “işçi” olarak çalıştırılıyorlar.
Prof. Dr. Haydar Baş, bu oyunları bozma yolunda çok ciddi eserler bıraktı. Ehl-i Beyt eserleri, hem Şii, hem de Sünni dünya için kaynak niteliğinde oldu.
“İslam’da tek yol var, o da Ehl-i Beyt yoludur” diye özetlemişti Haydar Hoca. “Bana Ehl-i Sünnet hakkında bir tane ayet getirsinler ayaklarını öpeceğim” diyerek, meydan okumuştur.
“Hakkında ayet olan yol batıl! Hakkında ayet olmayan yol hak! Böyle bir saçmalık nasıl olur!” haykırışları hala kulaklarımızda.
“Ben İmam- ı Azam Ebu Hanife gibi Sünni’yim, ben İmam Şafi gibi Sünni’yim, ben İmam Ahmet Bin Hanbel gibi Sünni’yim” diyerek de, Sünnicilik yapanların mezhep imamlarının yolunda olmadıklarını, ifade etmiştir.
İmam Ali’nin önderliği , Maide 67’de Allah’ın emri ile Peygamberin Gadir-Hum’da hutbesiyle ilan edildiği halde neden diğerlerinin hilafeti hakkında bir ayet, bir hadis yoktur, Müslümanlar bunu düşünmeliler.
Bir haktan bahsetmek, ilk üç halifeyi küçültmek demek değildir. Allah’ın ve peygamberin seçtiğiyle Müslüman sorun yaşamaz. Meclis değil ki “yaşlı” diye başkanlık yetkisi olsun. “İki kabile arasında liderlik kavgası çıkar” kılıfıyla, öyle bir yanlış yapıldı ki, kıyamete kadar Müslümanları kavga ettirecek, “ilk fitne” tohumu ekildi.
“Madem hak Ali’nindir, Ali neden hakkını savunmadı?” saçma sorusuna, Hz. Ali Efendimiz “ eğer bu sorunu kılıçla çözmeye kalksaydım, İslam diye bir din kalmazdı!” cevabını vermiştir. Nihayetinde İmam Ali, Muaviye ile savaşmak zorunda kaldı.
Diğer halifelerin de yardımcıları olup arkalarını toplayarak kardeşlik hukuku içinde kalmıştır. Ali’nin bu ölçüsü de, Şii’cilik yapanlara kapak olsun. Halife Ömer “Ali olmasa Ömer helak olacaktı” itirafı kayıtlarda mevcut.
Hz. Ali’nin savaştığı Muaviye’ye “hazret” diyenler, çakma “vahiy kâtipliği” yükleyenler, bu dünyadan gitmeden gerçeği görmeleri gerekir. Bu konu tarihi değil, imani bir olay.
Hakkında yüzlerce ayet, binlerce hadis olan Ali’den ve Ehi Beyt’ten söz ediyoruz.
İlahiyat okuyanlar, akademik çalışmalarını Batı’da Hıristiyanların mezheplerini inceleyip araştıracaklarına, mensubu oldukları dinin mezhepleri üzerine kafa yorsalar. Ayrıca isterlerse öğrensinler başka dinleri, bu ayrı konu. Diyanet Reisi Ali Erbaş’ın mesela uzmanlık alanı Hıristiyanlık! Ama sorsan, Gadir-i Hum’u bilmez!
Cübbesi sarığıyla ünlü arkadaş, ilkokul bile okumamış ki, bu konuları bilsin. “Efendimiz, tek abdestle 9 karısını gezerdi!” gibi son derece ahlak ve edepten yoksun bir şekilde iftira atıyor Peygamberimize. “Efendi” diye Halidi şeyhini kastetmiştir belki!
Maide-67’ye ‘acem palavrası’ diyenden ne olur?
Müslüman olmaz, başka ne olur, youtube sormak lazım!
Neyse!
