Türkiye'de Atatürk doğru anlaşılmadıkça, ülkedeki kör dövüş devam edecektir.
Ülkemizde bir gerçek Atatürk var, bir de İngiliz Atatürk'ü var.
Yine bir, gerçek İslam var, bir de İngiliz'in "din" diye yutturduğu, İslam olmayan İslam var.
İngiliz İslam'ı ile İngiliz Atatürk'ü bu ülkede karşı karşıya getirilerek, hem din zarar görmüş, hem de Atatürk üzerinden devlet ve millet zarar görmüştür.
Yıllarca askere "dinsiz" dediler, bu bir operasyondu. Sonunda "dinsiz askerin" hakkında gelecek bir de "imansız" buldular.
Ne oldu?
"Milletin koruma zırhı" olan askere "kumpaslar" kuruldu. Asker çıkıp "dinsiz değiliz veya "Müslüman'ız" deseydi, oyun bir ölçüde boşa çıkacaktı.
Ama demediler veya diyemediler.
Ne oldu?
Olan Türk Ordusu'na ve de Türk Milleti'ne oldu. Atatürk'e bir kesim "dinsiz" diyor. Buna karşılık "Atatürk dinsiz değil. O gerçek bir Müslüman'dı" diyen Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Gazi Mustafa Kemal'i müdafaa ediyor.
Atatürk'ün anasına, babasına, soyuna, sopuna laf eden şeref yoksunlarına karşı tek başına mücadele veriyor, "onun soyu peygambere dayanıyor" diyerek, Türkiye'de ilk defa, Atatürk'ün soyunu ilmi delillerle ortaya koydu.
Kıyamette buradan kopuyor: Atatürk'e "dinsiz" veya "soyu belli değil" diyenlerle "dinsiz" Atatürk'ten mutlu olanlar, birlikte Sayın Baş'a saldırıyorlar.
Bazılarının din tekelinde, bazılarının da Atatürk tekellerinde? Atatürk'ü müdafaa mı ediyorsun, önce içeceksin!
Bir kesim din bizden sorulur demeye getiriyor, bir başka kesim Atatürk bizden sorulur demeye getiriyor. Birisi İngiliz dinini anlatıyor, diğeri İngiliz Atatürk'ünü. İkisinin de, ne gerçek din ile ne de gerçek Atatürk ile alakası yoktur.
Yüz yıllık İngiliz oyununu bozmak, elbette tepki getirir. Zaten Sayın Baş'ın misyonu oyun bozmaktır. İki kesim de birbirinden beslenirler. İki kesim de, Atatürk'ün dua eden resmini görmezden gelerek, sadece rakı içen resmini öne çıkarırlar.
Ne yapsın Haydar Baş!
Atatürk'ün soyu belli değil dediniz, o da soyunu ortaya çıkardı. Anası babası soy olarak peygambere dayanıyor.
Dayanmıyor mu?
Haydar Baş'ta mı gizlesin birileri gibi? Onun soyunun ana baba tarafından peygambere dayandığını yani "seyyit" olduğunu, söylemesin mi? Dedelerinin hep evliya insanlar olduğunu, bu toplumdan Baş Hoca'da mı gizleseydi yani?
Efendim Türk'ün atası, bir Arap mı diye saçma sapan soru soruyorlar. Atatürk, Türk oğlu Türk elbet ama Hünkar Hacıbektaş gibi peygamberin soyunda.
Bundan ancak gurur duyulur, rahatsız olunmaz.
"Dinci" ile "dinsiz" arasında bir fark olmadığını hep söylemişimdir. "Dinsiz" Atatürk konusunda nasıl da birleşiyorlar görüyor musunuz? Çünkü biri İngiliz İslam'ına bağlı, diğeri İngiliz Atatürk'üne?
Atatürk'ün "seyyit" ve "Müslüman" olmasını içlerine sindiremeyenlerle, Atatürk'ün "dinsiz" ve "soyunun belli olmadığını" savunan, kahrolası iki kesime birden sesleniyorum:
Bu milletin yakasında düşün artık!
"Atatürk" deyince "Din elden gidiyor" diyen sapkınlarla, "Allah, kitap, peygamber" deyince, "laiklik elden gidiyor" diyen sapkınlardan, bıktık vallahi?
AKP, bu iki kesimin eseridir bunu bilesiniz.
Saltanata "İslam" veya cumhuriyete "gayri İslam" diyenler ile İslamsız veya Müslümansız cumhuriyetçiler bilsinler ki, aynı safta İngiliz projesine çalışıyorlar.
Kimse gocunmasın;
Müslüman Atatürk'ten.
Dualarla meclis açan Atatürk'ten.
Hutbe veren Atatürk'ten.
Soyu peygambere dayanan Atatürk'ten.
Ramazanda Hafız Yaşar'dan Kur'an dinleyen Atatürk'ten.
"Ben cihat Müslüman'ıyım" diyen Atatürk'ten.
Ku'an meali yazdıran Atatürk'ten.
Türk milletine gerçek İslam'ı öğreten Atatürk'ten.
Atatürk netice de bir insandır, onun da hepimiz gibi eksikleri ve yanlışları da olabilir. Kimse "peygamber" demiyor hâşâ, "Müslüman" değil diyorsunuz, Baş Hoca'da "Müslüman" diyor. "Soyu yok" dediniz, o da soyunu ortaya çıkardı.
Son sözüm, sana olsun Cemil Efendi!
Sen önce "dindar" ile "dinci" farkını öğren. Kur'an'ı mızrak ucuna takan Muaviye anlayışıyla, Ku'anı yaşayan Ali anlayışını birbirine karıştırma.
Ali taraftarı görünüp, Muaviye değirmenine su taşıma, olur mu?
Vahdettin ile Atatürk'ü aynı saymak, Prof. Dr. Haydar Baş'a "dinci" demekten daha cahilcedir.
Atatürk dincileştirilmiyor, gerçek kimliğine kavuşturuluyor. Var olanı söylüyoruz. Siz de Haydar Baş'ın dediklerini diyorsunuz, siz de Atatürk'ü Sayın Baş'tan öğreniyorsunuz, yazdıklarınıza bakın görürsünüz.