Partiler değil değerler kutsal

Partiler insan icadıdır, kutsallık atfedilemez. Ancak partiler kutsallara sahip çıktığı için, değerli olabilir. Sahip çıktıkları ölçüde, sahip oldukları sürece, değerleri devam eder. Atatürk CHP’yi kurduğu için, CHP değerlidir ama ya CHP Atatürk’ü terk ettiyse bir anlam ifade eder mi?

Asla.

CHP ele geçmiş ise İngiltere ve ABD kapılarında  bugün dolaşır olmuşsa, orada Atatürk yoktur. Atatürk gelsin, CHP kapısından içeri giremez bugün. Öyle bir adresi bırakmak, asla Atatürk’ü bırakmak olmaz. Tam tersi  bırakmayınca Atatürk’e ihanet edilmiş olur.

Sen seçmişsin partiyi ve sonra da ülkeyi idare etsin diye, o gidip ABD’den danışman getiriyor. Demek ülkeyi idare etse, ABD’den vali getirecek!

ABD askerlerine bir zamanlar dua edenler halen iktidardalar zaten. İngiltere tefecilerini ülkeye “yatırım” diye çekenler de henüz işbaşındalar. Eski bir bakanı, 6’lıda masa arkadaşın üstelik. “Bağdat’a ilk bomba düştüğünde, 8,5 milyar dolar kredi limiti serbest” diyen adam!..

CHP dediysem bunu sadece CHP olarak anlamayın, bir mantık ve felsefeden söz ediyorum.

Yani insan icadı bir şeye kutsallık atfedip, sonra ona tapınmak, ‘helvadan tanrı yapıp acıkınca onu yemekten‘ farklı değil. Erbakan kendine inananları “Müslüman” inanmayanları ise “patates dininden” saymıştı bir zamanlar.

Erbakan merhum bu dünyadan gitti ama ektiği bu tarz zararlı düşünceler yaşıyor. ”Milli Görüş” laboratuvarından kaçmış bu virüslü anlayış Erbakan ile hayatında yan yana hiç gelmemiş insanlarda bile bulaşmış olabilir!

Sözlerim asla bu dünyadan gitmiş bir insan yönelik değil, konuyu izah etmek için örnek verdim. Neticede ülkeye bir dönem başbakanlık yapmış bir insan ve belki de bir dönemin şartlarına ait talihsiz bir benzetmeydi.

Demek istediğim hiçbir parti din değildir. Manevi bir yol da değildir. Partiden atılan dinden atılmaz. Partiden çıkan dinden çıkmaz. Veya hiçbir parti vatan değildir. Partiden ayrılan veya atılan vatan haini değildir. Partilerde bir yönetim vardır, ters düşer ayrılırsınız. Ortada, gelmiş bir vahiy yok ya!

MHP’den ayrılan milliyetçilikten, CHP’den ayrılan cumhuriyetçilikten veya AKP’den ve benzerlerinden ayrılanlar da dinden ayrılmış olmazlar. Milliyetçilik MHP tekelinden, cumhuriyetçilik CHP tekelinden ve din de “Milli Görüş” zihniyetli partilerden kurtarıldığında, ülkemiz daha huzurlu ve kavgasız olacaktır.

Atatürk’ten büyük lider, Peygamberden büyük insan tanımadım. “Senin benim adım unutulur ama Hz. Muhammet’in adı kıyamete kadar unutulmaz” diyen büyük liderdir, Atatürk. İkisinin de hayatını yazmak üstadım Prof. Dr. Haydar Baş’a nasip oldu.

Bir gün “bizlere kim dua etti sizi bulduk, size kim beddua etti bizi buldunuz!” demiştim de, güldükten sonra,  beden diliyle “ben memnunum” demişti.

Ne kadar da özledim seni…

Şimdi olsaydın, tekrar güldürseydim, son bir kez!

İnşallah, gittiğin sonsuzluk yurdunda, yine hep birlikte elbet güleriz bir gün. Sen gideli, çok ağlıyoruz çünkü.

Ne yazacaktım bak, ibre kaydı yine!

Kısacası dostlarım, kutsallar bellidir. En başta vatanımız. Vatan, dinimizden de önce gelir çünkü dinini de bir vatana sahipsen yaşarsın özgürce. Atatürk bunu sağladı hepimize. Peygamberimiz ve evlatları yani ehlibeyti, dinin kendisidir. Dini soyut bir şey olarak görmeyin, canlı bir varlık olarak düşünün, o da peygamberimiz ve ehlibeytidir.

Emevi anlayışının doğurduğu, din baronlarını boş verin şimdi!

Arif insan, gönüllerde aranır, kurumlarda değil. Kurumların ömürleri bellidir ama ariflerin ömürleri sonsuzdur. Atatürk de ariftir, bunu unutmayalım.

 

 

 

Partiler değil değerler kutsal
Başa dön