Türkiye’nin gündemi S-400…
Hangi şehre gitsem, tanıdıklarım bana, bunu soruyorlar. Belli ki, S-400 alınca Türkiye ambargo yiyecek korkusu sarmış herkesi. Öte yandan, Türkiye’nin neredeyse tamamı, bu savunma silahının alınmasını istiyor.
Alınmalı mı?
Tabi ki…
Zaten alındı da, Türkiye’ye getirilmeli mi? Alınmış, parası ödenmiş bir silah, niçin getirilmesin. “ABD ne der!” sorusu, aslında her şeyi özetliyor. Yani Türkiye bağımsız değil, yani Türkiye egemen değil.
Bunun açıklaması bu…
Ayrıca, S-400 sadece bir silah değil. Bu, Türkiye’nin yönü ile ve geleceği ile ilgili bir karar. Türkiye’nin eksenini ile alakalı. O yüzden ABD rahatsız. Tüccar Trump, Pentagon’un baskısını, nakite çevirtip, 100 adet Boeing uçağını, Türkiye’ye yasladı.
“Trump cici, Pentagon kötü” şeklindeki algı operasyonuna, bizzat mevcut iktidar tarafından maruz bırakılsakta, millet ABD’nin “birinci tehdit” olduğuna inanıyor. İktidarı desteklemeyenler dahi, S-400’ü alımını destekliyor.
Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması anketine katılanların yüzde 81,3’i ABD’yi birinci tehdit olarak görüyor. Kadir Has’ın 2016’da yaptırdığı aynı ankette oran yüzde 41,1…
Hükümetin ABD için halen kullanmaya devam ettiği “stratejik ortak” kavramı, ne kadar büyük bir aldtamaca.
ABD tehdidine karşı S-400 alıyoruz ama “ ABD stratejik ortak”!
“S-400’ü alırsanız” diye başlayan cümlelerle, her gün ABD makamlarınca tehdit ediliriz ama “stratejik ortak.”
PKK/PYD’ye binlerce tır silah verdi ama “stratejik ortak”. Suriye’nin kuzeyinde İsrail devleti kuruyor ama “stratejik ortak. FETÖ’yü içimizde dolaştırmaya devam ediyor ama “stratejik ortak”.
Çelişkiler, çelişki içinde!
Fakat S-400’den daha etkili bir silah biliyorum: O da Ekonomi…
Öyle bir silah ki, bundan mahrum kalan istediği silaha sahip olsun, boş. Buna sahip olan, istediği silahtan mahrum kalsın, vız gelir tırs gider.
Batı Almanya, Doğu Almanya’yı Rusya’dan parayla satıln alıp birleşmedi mi?
Koca Berlin duvarını Almanya, tanklarla yıkmadı, ekonomi ile yıktı. Putin, Doğu Almanya’da KGB ajanı iken dersini iyi aldı. Olayı gördü ve yaşadı. Sovyet Rusya’sı dünyanın en etkili silahlarına sahipti, ne oldu?
Dağıldı.
Ellerinde S-400 değil, S-300 vardıI, korunabildi mi?
Sakın yanlış anlaşılmasın, S-400’ü mutlaka alalım. Ama S-400 bizi kurtarmaz. S-400 Kürt’ü, Batı’nın “ayrılık” fitnesinden kurtaramaz. S-400, Güneydoğu’da kandırılmış gençleri terör bataklığından çekip alamaz.
Ama Vatandaşlık Maaşı, kurtarır.
Vatandaşlık Maaşı, S-400’den çok daha etkili bir savunma silahıdır. 80 milyonu birleştirir. Hiçbir istismara, fırsat vermez. Terör bataklığını kurutur.
İsviçre, bu maaşı vermek için referandum yaptı. Bu maaşı vermek için Prof. Dr. Haydar Baş’ın ekonomi modeli uygulanmak zorunda. Mevcut şartlarda, emekliye dahi maaş vermek zor.
Haydar Baş modeli, S-400’den daha etkili bir silahtır.
Türk milletini ancak, ekonomi silahı korur. İçerde birlik olmak için, Haydar baş’a ve modeline ihtiyaç var. Atatürk ile dindarı, Aevi ile sünni’yi ancak bu el ile “bir bilek bir yürek” yapabilirsiniz.
Ülkede birliğin adresi Barthalomeos değil. Türkiye’de birlik görüntüsü vermek, Gülen’in bırakıp kaçtığı, “diyalog” sofrası etrafında olmaz. Alev-i Sünni’yi bir el yapan, Ehlibeyt sofrasında olur.
Sözün özü, birlik beraberlikten daha etkili bir savunma silahı olamaz. Bu sillaha sahibiz ama görmezden geliyoruz. Müracaat etmiyoruz. Emin olun, Türkiye ekonomisini çözsün, o silahları kendisi yapar.
Nedir S-400, dört tane boru!
Devletin kendi kaynaklarına döndüğünü düşünün, vatandaşın emek ve üretimini TL ile devreye koyduğunu ve 80 milyonun, tüketme kabiliyetine kavuştuğunu, bir hayal edin.
Hyadar Baş para sisteminin, devreye girdiğini düşünün.
Kaynakların adil dağıldığını yabancıların kaynaklar üzerinden “geriye dön marş marş” edildiğini farz edin.
Ne olur?
Bağımsız Türkiye olur.
2 yılda dünyanın süper gücü olur.
Ah Türkiye’m ah, sen elinde öyle bir gücü bulunduruyorsun ki, farkında değilsin. Haydar baş’ın bağımsızlık ruhu, aklı ve gönlü, her derdine deva ama senden gizlendi. Tıpkı bitmez kaynakların sahibi olduğunun, gizlenmesi gibi…