Suriyeli çocukların cesetleri sahile vuruyor. Aslında sahile cesetler değil, ihanetler vuruyor. Hem de ihanet edenlerin yüzlerine yüzlerine?"Yüze tükürülmeyi yağmur görenler" için, yine değişen bir şey yok. Onlar şimdi de Suriyeli çocuklara ağlar görünürler. "Canavarla parçalar, seninle ağlar" tipler ya. İsrail ile 22 gizli anlaşma yapar, gelip Taksim'de bağırırlar, "kahrolsun Siyonizm" diye.İsrail ile gizli anlaşmalardan söz edersin, kırmızı görmüş boğa gibi saldırırlar. Irak petrolü gaspçı ve Yahudi Barzani tarafından, İskenderun körfezinde İsrail uçaklarına jet yakıt olarak gönderilir, fakat halen sorsan hepsi İsrail düşmanı. İsrail'in bunlar gibi düşmanı olduktan sonra dosta ihtiyacı kalmaz.Şimdi "vah, vah, Suriyeli çocuklar" diye ağıt tutturmuşlar, "vay zalim Esad" diyerek hala gerçeği örtüyor hainler. Siz ve sizler gibi zalimler yeryüzüne gelmemiştir inanın. Batıla "hak", haça "İslam" BOP'a "Osmanlı" gömleği giydirmiş, CIA mühendislik elamanları sizi!.. Netanyahu, "Esad, İsrail'in baş düşmanı ve yakında gidiyor" demişti. Geçti dört yıl. Netanyahu'da Esad'a düşman bizim hacı hocada, bir yanlışlık yok mu? Ya Netanyahu Müslüman, ya bizim Esad düşmanları Yahudi ajanı. Bir üçüncü şık, aklıma gelmiyor şahsen.İsrail IŞİD'e hiçbir operasyon yapmazken, Nusra elamanlarını tedavi ettiklerini, para verdiklerini İsrail sağlık bakanlığı açıklamışken, İsrail'in Esad taraftarı olduğunu söylemek için, öküzden aşağı bir şey olmak lazım. Öküze kravat tak yine öküz. Şalvar cübbe giydir, e yine öküz! Yanı çul çaput, öküzü adam yapmaz. Bunun başında sarık var söylediği doğrudur derseniz, bugün sahile vuran Suriyeli bebelerin katilliğinde pay sahibisiniz demektir. "Açılım" der, terörü masada şişirene "lider" dersen, bugün ölülerine ağlarsın. Suriyeli teröristleri ABD ile eğitip donatanlara destek verirsen, yarın çocuklarınızın cesetleri de sahile vurur. Men Dakka duka ey hacı!Sosyal medya üzerinde "evlad-ı Osmanlı" diye tivit sallayan fatihçikler, hepinizi kullanıyorlar. Büyük İsrail inşaatında kum ve çakıl görevi yapıyorsunuz. "Halife" ilan ettikleriniz, ABD ile "mücahit" mi eğitiyorlar, dangalaklar! Sahile vuran çocuk cesetleri bile sizleri uyandırmadı mı? Halep, bilmem kaçıncı ilimiz olacak diye tivit sallıyorsunuz ama Diyarbakır gitti kör herifler!Suriyeli çocuk, hiçbir şeyden haberi yok. Mutlu bir şekilde annesi babasıyla yaşarken, ülkesi, İsrail'in güvenliğine tehdit olarak görülüp yönetiminin devrilmesine kara veriliyor. Bu iş için gönüllü hükümetler ve krallar devreye sokuluyor. Fonlar oluşturuluyor. Eşbaşkanlar seçiliyor. Sonra, küresel katiller gönderiliyor. İpini koparan ne kadar ruh hastası varsa, oraya sevk edildi. Ruh hastasını kaybeden ülke, bizimkilere sordu. Gelip sınırlarımızda aradılar. Bir ülkenin toptan imhası için, her şey düşünülmüş, hiçbir ayrıntı kaçırılmamıştı. Mısır'dan Yusuf Kardavi, "Esad'ın taraftarı çocukları bile sağ koymayın günahı benim boynuma" derken, Türkiye'den bazı tipler sarık cübbe takmış, "Türkiye Suriye'ye girmeli" diye, şalvarlarını yırtıyorlardı!Her şey unutuldu tabi. Kimin kime taraf olduğu, ama tarih unutmuyor. Hiç unutmadı, unutmayacak. İhanet edeni de unutmadı, oyunlara karşı duranı da?Kafan şu kadarını da almıyor mu: Suriye'nin tamamına Esad sahipken sınırımızda, mantar tabancası bile patlamıyordu. Katil sürüleri bu ülkeye ulaştırılmadan, o bebe dünyaya gözlerini huzurlu bir Suriye'de açtı. Prof. Dr. Haydar Baş Suriye olayları başladığında, "Esad öldüğünde hangi mezarlığa girecek?" diye tarihi bir soru sordu. Hıristiyan veya Yahudi mezarlığına gireceklerle, niye birliktesiniz, niye ittifaksınız demek istedi. Bu soru, o kadar önemli ki, Müslüman'a kıblesini hatırlattı. Ona "Şii" dediler ajanlar, niye, İsrail ve ABD'nin karşı safında yer aldığı için. ABD ve İsrail bunlara göre Sünni ya!.. Zaten Sünniliği ABD taraftarlığına dönüştürdüler.Namazdan önce kıble şart? Yön bu kadar önemli? Toprak bu kadar önemli olduğu için secde, ona topraksız olmuyor. Kıblesiz ve vatansızlar, ne kadar namaz kılarsa kılsınlar, evlatlarını ve namuslarını kaybetmeye mahkûmdurlar. Haydar Baş Hoca "vatan" dediğinde, "asker" dediğinde, ona "askerin adamı" demişti yine aynı ajan ruhlular.Bugün anladık mı vatansızlık nasıl bir şey, Ege ve Akdeniz'de boğulan Müslüman'ı gördükten sonra anlasan ne olur. "Dinsiz" dediğiniz asker olmasa, IŞİD hepinizi boğazlar. Fakat bunu CIA operasyonu ile asker Çuval'a konup, Balyoz'larla dövülmeden görecektiniz. İşte Haydar Baş farkı budur. Müslüman duruşu budur. Beyazsaray telefonu ile bir gecede her türlü dostluğa, kardeşliğe veda etmek değil. Mezara kadar kıble değiştirmeden, iman duruşunda kalmanın adıdır Müslümanlık. Hiç kendinizi yormayın, sahile vuran çocuk cesetleri değil, ihanetleriniz. Vatana, Müslüman'a, imana ve İslam'a olan ihanetleriniz.
Sahile vuran, cesetler değil ihanetleriniz