Sait Nursi hiç Cuma namazı kılmadı

Atatürk'e hakaret ve iftira eden nurculardan sonra, Sait Nursi'nin Atatürk düşmanlıkları konu oldu, biliyorsunuz. Yani nurcuların Atatürk düşmanlıklarının nedeninin, "üstad" dedikleri Nursi'den kaynaklandığı, her kesimden insanın gündeminde artık.

28 Ekim 2016'da "Sait Nursi'yi değil imanınızı kurtarın!" başlıklı yazımı, nurcular çok içerlemişlerdi. Oysa bir satır iftira söz konusu değildi.

Nursi'nin neden hacca gitmediğini, mezarının nerede olduğunu ve neden gizli tutulduğunu sormuştum. Bende ki bazı bilgileri paylaşmıştım. Şimdi de Nursi'nin, neden hiç Cuma Namazı kılmadığını soruyorum?

Nurcular "kılıyordu" diyemezler çünkü kendisi neden kılmadığına, bin türlü bahane üretiyor.

Yani hutbeler okuyan Atatürk'e "dinsiz" diyen "nurcu" şakirtler, üstatlarının "Cumasız" olduğunu ısrarla gizliyorlar.

"Bediüzzaman" dedikleri herif, cumaya gitmiyor. Ben onun namaz kıldığına dahi inanmıyorum. Haftada bir Cuma kılmayan, günlük beş vakit kılar mı? Adam ömründe camiye gitmiş değil. Camide sıkıldığını kendisi söylüyor. Allah'tan ki gitmemiş, gittiği cami şimdi, "Kâbe" yerine konurdu.

Kitapları, bazıları için "Allah kitabı" yerini aldı, mezarda bile okutuluyor. Sadece camiye gitmemekle kalmamış, insanlara vaaz nasihat dahi etmemiş. Çünkü insanların içine çıkmıyor. Yüzüne bakılmasını yasaklıyor. 

Şaşırdığınızın farkındayım!

Ama gerçekten böyle, kendi sözlerinden ve "nurcu" savunmalarından sizlerde öğrenebilirsiniz. "Yüze bakmayı, risale-i nurdan soğumasınlar" gibi saçma sapan bir düşünceyle yasaklıyor.

Demem o ki: 

Atatürk'ün birkaç camiden hutbe okuduğu sabit iken, "müceddid" dedikleri Nurslu Sait Cuma namazı kılmıyor. 

Üstelik Atatürk bir asker, Nursi ise güya "alim"?

Atatürk hutbe okuttuğu halde oluyor hâşâ dinsiz, bu herif Cuma bile kılmadığı halde oluyor, büyük müçtehit!

Birde kendilerini Ehl-i Sünnet'in kalesi derler. Sünnet yok, farz yok ama kale!..

Ne kalesi?

İçimden "şeytan kalesi" demek geliyor ama kalsın. Farz ve sünnetin olmadığı kale, başka ne kalesi olabilir? Nursigilleri bağlamazsa bile Müslüman'ı ayet ve hadisler bağlar. 

Bakın ayet ne diyor:

"Ey iman edenler Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, alış verişi bırakın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır" (Cum'a-9)

Peki, peygamberimiz ne buyuruyor: "İstedim ki bir adama emredeyim. Cemaate namaz kıldırsın, bende gidip cumaya gelmeyenlerin evlerini başlarına yıkayım." (MÜSLİM)

"Cuma namazı her Müslüman'a farzdır" 

(EBU DAVUT)

"Bir takım kimseler Cuma namazını terk etmekten ya vazgeçerler, ya da Allah kalplerini mühürler" (MÜSLİM)

İslam'ın Allah'ı ve Peygamberi Cuma namazı hakkında böyle buyururken, Sait ne bahaneler uyduruyor:

Bir: "Ben şafiyim. Şafi mezhebinde 40 kişi olmayınca Cuma kılınmaz" diyor. 

Karşımızda, ömründe kırk kişiyi bir araya getiremediği için hiç Cuma kılmamış bir "müceddit" var.

İki: "İmamlar Fatiha'yı hızlı okuyor ve ben onlara yetişemiyorum" diye bir bahane uyduruyor. Bu mantıklı bir şey mi peki? 

Allah'ın ayetleri ve peygamberin hadisleri ortada iken, "Fatiha hızlı okunuyor, yetişemiyorum, Fatiha bitmeden imam rükuya gidiyor" diye cuma kılmayan birine, Türkiye'de "Bediüzzaman" diyorlar.

İmam-hatip okuyan bir imamın, okuma hızına yetişemeyen bir müceddidimiz var, arkadaşlar!

Seviye ortada?

Üç: "25 yıldır münzevi bir hayat yaşadığım için kalabalık yerlerde huzur bulmuyorum" bahanesini ise camiye gitmeme nedeni olarak açıklıyor. Bu bahaneleri, Emirdağ Lahikası mektup 1/24'te yazıyor.

Şimdi anladınız mı, bu adamı okuyan, yazdıklarını(!) yazan herkes, neden saçmalıyor. Bir müçtehit imam(!) veya "alim" (!) düşünün ki, Cuma kılmıyor, hacca gitmiyor, evlenmiyor, sakal bırakmıyor, toplum içine çıkmıyor, camiye gitmiyor, dergahlarda kovuluyor? Ömründe kırk kişi ile bir araya gelmediği için hiç Cuma kılmadan gidiyor. 

Ölüyor, nerde yattığı belli değil. Ve benim cesedimin peşine düşmeyin diyor, kabrine ziyareti yasaklıyor. Hayatta iken yüzüne bakılmasını dahi yasaklıyor. 

Nurcular "üstad dört şeyi bize yasakladı" diye, eli, yüzü, sesi ve kabri yasaklamış. Âlim yasağına mı benziyor, cahil veya "ajan" yasaklarına mı, takdirlerinize bırakıyorum.

İyi si mi bir daha, Atatürk hakkında konuşmayın, o asker olduğu halde, o kadar Cuma kılmış, cumada hutbe okumuş, üstadınız ömründe cami yüzü görmemiş.

Bak, yine bana yazıp durmayın, bir satır iftira yok, üstadınızın Lahika'larından yazdım.

Sait Nursi hiç Cuma namazı kılmadı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön