19 Mart itibariyle yaşananlar ortada. Bundan sonra yaşanacaklar, insanların sağduyularına bağlı…
Sokağa çağıranlar veya çözümü sokakta görenler, yanlış yoldalar.
Demokratik bir ülke olsak, kanunlarla belirlenmiş temel hak ve hürriyetler kapsamında, sokakta tepki netice veririr. 2010 ve 2017 referandumları ile Türkiye demokratik krallığa, tam geçiş yaptı.
İki diplomasızdan birini, tutmak zorunda değiliz. Birbirinin aynı olan sadece elbiseleri farklı, “fil terbiyecileri”nden hiç biri, filler için kurtarıcı olamazlar.
” Atatürk ” ve “Türk milleti” demeyen hiç kimse bizden değildir. Ben İmamoğlu için değil Saraçhane”ye, tuvalete gitmem!
Kimdir İmamoğlu?
“İstanbul’da Kürtlerin, Ermenilerin, Rumların, herkesin belediye başkan adayıyım” cümlesini kurmuştu, cümle içinde Türk yok. Kim ne zaman ne dedi, Türk aklı bunu unutmaz.
Kimse kimseye hikâye anlatmasın! Chathame House aile bireylerinden kurtarıcı çıkmaz
Burada görüşme yaptığında, Abdullah Gül’ün fotoğrafı başının üstündeydi. Gül’ün bu adamın başı üzerinde olduğunda da şüphem yok.
Yukarıda fil terbiyecilerinden boşuna söz etmedik. Filler, ‘terbiye’ edilmek için açılmış büyük bir çukura yerleştirilirler. Sonra siyah elbiseli adamlar gelir, sopalarla filleri döver işkence ederler. Ardından aynı adamlar beyaz elbise giyerler. Dövülmüş yara bere içindeki fillere yiyecek ve içecek verirler. Fil aklı, az önce kendilerini dövenlerin yara bere içinde koyanların, bu kişiler olduğunu kurtarmaz. Beyaz elbiseli bu işkencecilerin peşlerinden ayrılmazlar.
Hikâye ne kadar tanıdık değil mi!
İlk belediye başkanı olduğunda İmamoğlu, Erdoğan’a ait o diplomanın durumunu ortaya koymalı ama ABD’den korktuğu için bunu yapamaz..” diye yazmıştım.
Yapması gerekeni yapmadığı için bugün, başına bunlar geliyor. Çünkü kendi de farklı değilmiş. Bu gerçeği değerli gazeteci Erdem Atay ortaya çıkardı.
Bir şehrin belediye başkanı, kendinden önceki başkanların dosyalarını görür. Halkın Kurtuluş Partisi, İmamoğlu’ndan bunu bir dilekçe ile talep etti. İmamoğlu “kişisel bilgi” diyerek reddetti.
Genelkurmay da, bir vatandaşın üniversite mezunu olup olmadığını, bilir. Kurum olarak zamanında görevini yapmadığı için, bugün gücü sadece “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diyen genç teğmenlere yetti. Bu sebeple paşa olmuş adam boş bardak toplar hale geldi.
Fakültenin hatalı öğrenci alımı, hukuk rafa kalkarak, İmamoğlu yüzünden 27 insanı daha mağdur yapmamalı. Haksızlık karşısında olalım bu ayrı şey.
İşin bir başka boyutu, sen Kıbrıs’taki üniversiteyi tanımayarak, Kıbrıs davasına nasıl sahip çıkacaksın. AKP’nin öyle bir davası olmadığını, “çözümsüzlük çözüm değil” diyerek Annan Planı’na verdiği destek ile görmüştük.
Türkiye’de muhalefet yoktur. BOP var, BOP’a omuz vermiş partiler var. Omuz vermeyen parti, zaten meclise giremez. AKP, CHP, MHP, DEM, ve diğerleri, mecliste olan hepsi BOP’un kolları gibi çalışıyorlar. Atatürk’te birleşemeyenler, açılımda birleştiler.
Ayrıca bu CHP;
Mühürsüz oylara itiraz etti mi?
Hayır.
Erdoğan’ın 3. defa adaylığına itiraz etti mi?
Hayır.
Şu anda adaylığına itiraz ediyor mu?
Hayır.
Yeni CHP’nin AKP’den renk farkı var.
Şimdi vatandaşı sokağa çağıranlarla, vatandaşı sokağa bekleyenler arasında fark olmadığını, ancak yara bere içindeki filler göremezler!
Bugün CHP istesin, bu iş mecliste çözülür. 25 vekil istifa etsin, seçime gidilir.
Özgür bey “Özel” bir adamdır.
Özgür Özel AKP’lidir!
Arınç ile nurculuk bağları olduğunu ve İsmail Kahraman hayranı olduğunu biliyorum.
Tehlikede olan İmamoğlu veya CHP değil vatan!
Vatana sahip çıkalım, İmamoğlu’na veya CHP’ye sahip çıkmak, AKP’ye ve BOP’a sahip çıkmaktır.
Bunlar, Atatürk’e ve Cumhuriyet’e sahip çıkmadılar. Hep birlikte, Türk’ten Öcalan’lara sahip çıktılar.
Emperyalistlerin bizden bekledikleri iç savaştır. Beklentileri boşa çıkarmak, her vatanseverin görevidir.
Dün, Erdoğan’ın siyaset yasağı, kalkmasaydı bugün ‘Yeni Türkiye’ olmazdı. Keşke kalkmasaydı, eski Türkiye var olacaktı. Belki de İmamoğlu, Türkiye için Zelensky olacak, bunu bilmiyoruz ki!
İmamoğlu ile Erdoğan’ı dahi aramayacağımızı kim iddia edebilir?
Tepkimiz hukuksuzluğa olsun, o da kanunlar içinde.
Sokağa çağıranlar gafil değillerse, hainler!
Net konuşuyorum…