Temel amca doğru söylüyor!

Eğer Saadet Partisi ikna edilebilseydi, altılı masanın yedinci sandalyesinde Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş oturacaktı. Ne var ki Saadet Partisi, öteden beri çekişme halinde olduğu BTP’nin ittifaka katılmasına karşı çıkıyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise BTP ile ilişkiyi sıcak tutmaya çabalıyor

Bu sözlerin ve iddianın sahibi, Gazeteci İsmail Saymaz.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş ise “Temel amca bu doğru mu?” diye bir soru sordu. Doğru veya yanlış çok önemli değil. Ancak Saadet Partisi veya Karamollaoğlu’nun BTP hazımsızlığı yeni bir şey değil.

Son seçimde CHP ile seçim ittifak gündeme gelmiş, Kılıçdaroğlu bu teklifi bizzat kendileri Prof. Dr. Haydar Baş’a yapmış olmasına rağmen, sonradan çark etmişti. Başından beri bu ittifakın olacağına ihtimal vermeyen Baş Hoca, ittifak heveslisi arkadaşları, “olayı görsünler” diye, itiraz etmemişti. Sonrasındaysa “evladım ben size dememiş miydim, sizi oyalıyorlar!” demişti.

AB kapısında bizim siyasiler nasıl oyalanıyor ama Türkiye birliğe alınmıyordu, hatırlayalım. Haydar Baş Hoca merhum, AB’ci tüm siyasilere “Türkiye’yi AB’ye almazlar, boşuna vakit kaybı çünkü AB ile Türk milleti arasında akait farkı var” diye yüzlerce defa uyarmıştı. Neden AB’ye alınmayacağımızı, ilmi olarak izah ederdi.

Kim haklı çıktı?

AB uğruna nelerden vazgeçmedik, hatırlayalım ama o AB, bizi kapısından bile sokmadı içeriye. Tarım ülkesi Türkiye, tarımdan vazgeçti AB uğruna. Şimdi buğdayı dahi ithal ediyoruz. Köylü nüfusu üretimden uzak tutmak için, köyünden uzaklaştırıldı. Çiftçi AB için toprağa küstürüldü.

AB’ye alındığımızda, egemenliğimizi devredeceğimizi dahi imzaladık. Hatırlayın Papa heykeli altında atılan çifter imzaları Gül ve Erdoğan imzalarını. 36 etnik gruba hak vereceğimizi, deklare ettik. Erbakan dâhil hepsi AB’ci olmuşlardı. Hatta Erbakan “AB’ye Türkiye’yi en iyi biz sokarız. Bizim AB’ye karşı olduğumuzu söyleyenler bizlere iftira ediyorlar!” demişti.

MHP’li Yahnici de, AB elçilerine içkili yemek vermiş  “kim demiş MHP AB’ye karşı diye!” söyleminde bulunmuş, partisinin resmi görüşünü aktarmıştı. Bu ülkenin yeni kurulmuş 41. partisi BTP, “AB, Türkiye’yi bölmek ve parçalamak istiyor” diye haykırıyordu, 2002’lerde.

Baş Hoca meydanlarda onlarca yıl “AB bizden sur içi devlet istiyor, KKTC’nin lağvedilmesini istiyor, ben karşıyım siz de karşı mısınız?” diye soruyordu. “Ay yıldızı bırakıp, on iki yıldızı mı istiyorsunuz?” diye çok can alıcı soruyu soruyordu. İşte o zamanlar “Ne AB, Ne ABD, Bağımsız Türkiye” sesleri sadece bir adreste yükseliyordu. Milliyetçisi, dincisi, sağcısı, solcusu AB diyor başka bir şey demiyordu. AB’ye karşı gelmek haşa sanki tanrıya karşı gelmekti.

Ve BTP hariç, hepsi AB’ciydi.

Niye bu konuya girdim, 6’lı ittifakın kapısında AB’ciler gibi bekleyen bir BTP’li yok, varsa da, Haydar Başçı değiller. “Temel amca”, BTP’nin ittifaka girmesini istemiyormuş!

Eğer doğruysa “Temel amca” şunu demek istiyor:

Ya bu BTP, Haydar Hoca’nın partisidir. Adamları ve evladı da, O’nun yolundadır. Ben bunların nasıl AB’ye karşı olduklarını biliyorum. Kraliçe’ye ve ABD’ye, hatta NATO’ya da karşılar. Tam bağımsızlıkçı bu adamların aramızda yeri yok!

Çünkü bunlar Atatürkçüler . CHP, Atatürk’ün partisi ama Atatürk gelse bu yeni CHP’ye giremez!

BTP öyle mi, “Hoş Geldin Atatürk” diyorlar. Cami ile Anıtkabir arasında “dağ başını duman almış”  marşını söylüyorlar. Her namazdan sonra, Atatürk’e dua ederler. Alevi’yi Müslüman görürler. Bunlar Sivas’ı yönetselerdi, Madımak’ta alevi ozanlar yanmazdı. Kendilerini o alevlerin içine atar, yine kurtarırlardı canları.

Bunlar Ali’den başka dini lider, Atatürk’ten başka milli lider tanımazlar. 6’lı üyenin hepsi biliyor ki bunlar Nursi’yi de sevmezler. İskilipli Atıf’ı, Seyit Rıza’yı da, sevmezler.

Neden sadece beni suçluyorsunuz!

6’lı üyenin 6’sı da istemez BTP’yi ittifaka… “Temel istemiyor!” diye niye beni zan altında bırakıyorsunuz!

Yapmayın kardeşim!

Ayrıca, 6’mız da kapitalizme inanırız. Bunlar, Haydarzim’e inanırlar. Bizler özelleştirmeyi,  bunlar devletleştirmeyi savunurlar. Bunlar “kaynaklar sınırsız” derler, bizler “kaynaklar sınırlı” deriz. Bizler Keynes veya Malthus deriz, bunlar Haydar Hoca derler.

Bizler BTP’yi alsak bile onlar reddetmeli. Eğer etmiyorlarsa, demek ki Haydar Hoca’yı, gerçekten kaybetmişler!

Asla böyle değiller!

2. ölüm yıldönümünde gördük, Haydar Hoca dillerinden ve gönüllerinden düşmüyor. . Evladına değil vekillik vermek veya partisini ittifaka almak, iktidarı teslim etseniz, babasının yolundan ayıramazsınız. Kraliyet veya Beyazsaray etrafında ittifak edenlerin, Atatürk’te ittifak edenleri anlamaları mümkün değil.

CHP dürüst olsun!

Haydar Baş’ı almayan, oğlunu da almaz. Bu, mevcut CHP’ye nasip olmaz. Haydar Baş’ın davası vekil olmak, bakan olmak olsaydı, bunu yıllar önce yapardı. Parti bile kurmasına gerek yoktu. Mevcut iktidara, “tezlerimi uygulayın, sizden bir sandalye bile istemiyorum, yeter ki ülke kurtulsun” teklifini çok yaptı. O’nun davası, tezlerini iktidar yapmaktı.

Ahir ömründe “seni vekil yapalım” teklifine, olmayacağını bildiği halde,  kısa bir süre sıcak bakmasının nedeni, iktidar sahiplerinin de arkasında varlığını olanca gücüyle hissettirdikleri, FETÖ tortulu son mahkeme kumpasını “dokunulmazlık” zırhıyla alt etmek içindi.

Nitekim asrın hukuksuzluğuna da Haydar tokadı indirip, beratını İSTİNAF’tan alıp, öyle gitti bu dünyadan. FETÖ çamurları elbisesinde bile leke oluşturmadı. Namuslu gazeteciler olsaydı, adliyelerde hukuk kılıfı giydirilmiş  haç-hilal boğuşmasını yazarlardı.

Bu insanın hayatı, ülkenin nasıl bu hale geldiğinin de, vesikasıdır.

Bu sebeple, herkes şunu iyi bilsin:

Atatürk’ü anlamayan CHP’liler gibi, Haydar Baş’ı anlamayan BTP’liler yok karşılarında. “Kendimi 29 yaşında ülkenin bağımsızlığına adadım” diyen, evlat Baş var…

Temel amca doğru söylüyor!
Başa dön