Yaşasaydı Atatürk dizisi yapacaktı!

Ermeni lobileri Disney’e baskı yapmış, Atatürk dizisi yayından kaldırılmış. Haberin özeti bu… Atatürk’ten rahatsız olanların kökenleri neymiş belli oluyor değil mi?

Peki, burası tamam!

Nasıl bir diziymiş, bunu bilen var mı?

İçeriği hakkında bilgi sahibi değiliz, belki de bilgi sahibi olsak, yayınlanmasın diye tepki vereceğiz. Hangi Atatürk’ün filmini çekmişler, bilmiyoruz. Neyse en azından, iktidarı “Atatürkçü” yaptı ya, bu da güzel!

“Hangi Atatürk?” deyince, Attila İlhan rahmetli geldi aklıma. “Hangi Atatürk” isimli kitabını okumanızı tavsiye ederim. Hangi Atatürk’ü okuyunca, Prof. Dr. Haydar Baş’ın Hoş Geldin Atatürk’ü daha bir farklı anlaşılıyor. Bu iki eser, sanki bir bütünün iki parçaları…

Attila İlhan’ın o meşhur yorumu da geldi aklıma:  “Gazi’nin hasta olmasıyla beraber Atatürkçülük yavaş yavaş,  Batı’ya karşı olmaktan Batı’ya yakınlığa dönüştürülüyor. Hatta Batı’ya ve emperyalizme karşı olmaktan, laikçiliğe eviriliyor…

Bu tespiti ancak Attila İlhan yaparsa, büyük bir anlam kazanır.  Bazı şeyleri söylemekten çok, söyleyen daha önemli kılar. Atatürk’ü de bir askerin, yazarın veya bir tarihçinin anlatmasından çok, bir hocanın anlatması, bence Türkiye açısından son derece önemlidir.

Çünkü Atatürk’ü, sözüm ona “İslam” adına karalıyorlar. Bir İslam aliminin “Hoş Geldin Atatürk” demesi, devrim niteliğinde bir etki bırakır, bıraktı. Bu açıdan Haydar Baş’a bir vatansever, bir Atatürk sever olarak, teşekkür borçluyuz.

“Hoş Geldin Atatürk” Türk milletinin Atatürk’ünü anlatıyor. Attila İlhan’ın “Hangi Atatürk” ünün cevabı Hoş Geldin Atatürk’tür.

Türk milleti hutbe okuyan Atatürk’ü tanıdı. Kendi gibi namaz kılan, kurban kesen, oruç tutan Atatürk’ü tanıdı. Kur’an ve ezan dinlerken ağlayan Atatürk’ü tanıdı ve bağrına bastı.

Bitmedi!

Dedelerinin Balkanları Müslüman etmek için oraya giden Kızıl Hafız’lar olduğunu, Peygamberin soyundan geldiğini öğrendi. Babası Ali Rıza’nın seyyitlik maaşı aldığını gördü. Tapu gibi Osmanlı kaydı var, seyyit olduğuna dair. İstersen inkar et!

Atatürk’ün, Peygambere karşı çok büyük saygısı ve sevgisinin olduğunu, Kur’an-ı tercüme ettirip, parasını cebenden ödediğini de öğrendi. Diyanet’i Atatürk’ün kurduğunu öğrendi. Hocaların değil, hainlerin düşmanı olduğunu öğrendi. Milli Mücadele’ye katılmak için Libya’dan gelen Şeyh Sunisi’nin kendine hediye ettiği Kur’an-ı yanında taşıdığını öğrendi.

Dahası,  Atatürk’ün “Meydan Dedesi” olduğunu öğrendi.

Eğer Haydar Hoca yaşasaydı, Atatürk dizisi çektirecekti. 2019’un bir ramazan gecesi, evinde birlikte “Efsane Prens “adında bir tarihi Kore dizisi izliyoruz.  Bana dönerek “Türkiye neden bir Atatürk dizisi çekmez?” diye sordu.

Ben de, “yazılı olmayan bir kanun olmalı, Atatürk’ü anlatmamak gibi. Atatürk’ün görüşleri, düşünceleri ve hatta zatı bu halktan gizleniyor. Heykelleri dikilerek, Atatürk’ü gizlemeyi başarmışlar. Atatürk’ün heykelleri de olmalı ama antiemperyalist duruşu, en az heykelleri kadar önemlidir…” şeklinde konuştum.

Dikkatle dinleyip tekrar sordu: “Biz bir Atatürk dizisi yapamaz mıyız? Bunun için neler gerekli?”

Ben de, bildiğimden değil tahmini olarak “evvela senaryo gerekli, sonra yönetmen, film setleri, hatta savaş sahneleri için atlar filan lazım…” dedim. Yani bizlik bir şey olmadığını, ifade etmeye çalıştım. O’nun en farklı özelliği, olmaz denileni yapmak için hemen harekete geçmesiydi…

“Sen bir Atatürk senaryosu yaz. Diğer saydığın şeyleri, ben hallederim…” dedi.

“Atatürk’ü doğru anlatan bir diziyle ben, milletimin Atatürk’e âşık olacağını düşünüyorum” diye de ekledi. Konuştuktan bir ay sonra İranlı bir yönetmen Trabzon’a, kendisini ziyarete gelmişti, “bak, Atatürk dizisi için yönetmen de hazır” demişti bana.

Hoş Geldin Atatürk’ü yazarken, bu kadar çileli bir insan, dünyaya gelmemiştir…” tespiti, hala kulaklarımda çınlıyor. Gerçekten de Prof. Dr. Haydar Baş bir Atatürk dizisi yaptırsaydı, çok farklı olurdu, her şey. ‘Hoş Geldin Atatürk’ün bıraktığı etkinin, en az on katı bir etki olacaktı, diye düşünüyorum. “Hiç birimizin soyu, Atatürk’ün soyu kadar temiz değil” sözü, soysuzların ağızlarını tıkamıştı.

Ömrüm olursa, üstadımın isteğini, mutlaka yerine getireceğim. Allah, bu hayalimi gerçekleştirmeyi nasip eylesin.

 

Yaşasaydı Atatürk dizisi yapacaktı!
Başa dön